Değersizlik Duygusunu Anlamak
Herkesin hayatı boyunca zaman zaman kendisini değersiz hissettiği ve değersiz gördüğü anlar vardır. Bu değersizlik duygusu, çok doğal ve herkesin hayatı boyunca mutlaka yaşadığı bir duygudur. Ancak bu değersizlik duygusu kişinin hayatında sürekli ve baskın hal almaya başladıysa bu durum kişinin psikolojik ve aynı zamanda duygusal sağlığını olumsuz etkileyebilir. Değersizlik duygusu, bir kişinin kendisini yeteri kadar önemli görmediği, yetersiz bulduğu ve hem toplum hem de kendi ailesi ve arkadaş çevresi içerisinde değerden yoksun ve geri planda hissettiği bir duygu durumudur. Bu değersizlik duygusu kişinin hem psikolojik hem de duygusal açıdan tükenmesine yol açabilecek, kişiye karşı olumsuz etkileri olan bir duygudur. Değersizlik duygusu aynı zamanda kişinin kendisine olan öz saygısını da düşürebilmektedir. Çünkü kendisine olan inancını yitirmeye başlamıştır. Olumsuz olan düşüncelerin etkisinde kalmaktadır.
Kendisini değersiz hisseden birisi buna bağlı olarak kendisine duyduğu güvende de zedelenmeler yaşamaktadır. Kişi sosyal ortamlara girmekten kaçınabilir. Kişi etrafındaki kişilerle iletişim kurarken sürekli olarak kendisini yetersiz hissetme eğiliminde olmaktadır. Bu durum zamanla ikili ilişkilerde sorunlara yol açabilir. Ayrıca kişinin yaşadığı değersizlik duygusu beraberinde depresyon, anksiyete ve diğer psikolojik sorunların gelişimine katkıda bulunabilmektedir. Kişinin kendisinde değersizlik görmesi, kendisinin yeteneklerine, duygu ve düşüncelerine karşı olan inancını kaybetmesidir. Bu duygu genellikle kişideki olumsuz düşüncelerin, yaşadığı olumsuz deneyimlerin ve dış faktörlerin bir etkisi olarak ortaya çıkmaktadır.
Değersizlik Duygusu Nedir?
Değersizlik duygusu, bireylerin kendilerini güzel ve olumlu şeylere yakıştıramamasına neden olmaktadır. Bu kişiler, kendilerinin biri tarafından sevilmeyi, başarılı olmayı hatta haklı olmayı bile hak etmediklerini düşünebilmektedirler. Değersizlik duygusu yaşayan insanlar depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara yatkın olabilmektedirler. Bu duygu, ireylerin olumsuz sonuçlara odaklanarak, hayatın doğal akışında olan olumlu olayları kaçırması olarak tanımlanabilir. Birey sürekli olumsuz sonuçlara odaklandığı için kendini psikolojik ve duygusal açıdan kötü hisseder. Bu nedenle de değersizlik duygusu, farkında olmadan sizi depresyona sürükler.
Değersizlik hissi, bireyin günlük yaşamını kötü yönde etkiler. Özellikle iş yaşamını ve sosyal çevreyi olumsuz yönde etkileyen değersizlik hissi, bireyi hiçbir şeyi doğru yapmadığına ikna eder. Bu nedenle de birey, bir işe yaramadığına ve ne kadar uğraşırsa uğraşsın başarısız olacağına kendini inandırır.

Değersizlik Duygusunu Neden Ortaya Çıkar?
Değersizlik duygusu, her bireyde farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Değersizlik hissinin nedenlerinden biri bireylerin yaşadığı psikolojik sorunlardır. Depresyon, kişilik bozuklukları, kaygı bozukluğu, şizofreni gibi sorunlara sahip kişiler kendilerini değersiz görmeye daha meyilli olabilmektedir.
Travmatik olaylar yaşayan bireylerde sıklıkla değersizlik hissi görülür. Bunun yaşanmasının temel sebebi, bireylerde kalıcı izler bırakmasından kaynaklanır. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar, değersizlik hissinin bireyde uyanmasına neden olur. Taciz, istismar, ihmal, kıyaslama ve şiddet gibi durumlarda çocuklarda yaşanan bu duygular yetişkinliğe kadar taşınır.
1.Çocukluk Deneyimleri
Aile, bir kişinin değeri, sevgiyi ve önemsenmeyi öğrendiği en temel yerdir. Bu noktada ebeveynlerin çocuklarına yönelik davranışları ve tavırları, çocukların hayatta kendilerini nasıl gördüklerini hem olumlu hem de olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden aile içerisinde ebeveynlerin olumlu bir tutumu kişinin kendisinde öz saygı geliştirmesini, kendisine güven duymasını ve değerli, mutlu hissetmesini sağlarken, eleştirel veya ihmal edici olumsuz bir yaklaşım, kişinin kendisini değersiz görmesine neden olabilmektedir.
Küçüklükten bu yana yapılan sürekli olumsuz ve yıkıcı eleştiriler kişinin öz güven ve öz saygı geliştirmesinde bir engel olarak karşımıza çıkabilmektedir. Aynı zamanda aile içerisinde kardeş konularında fazla kıyaslamaya maruz kalmış kişiler de kendilerinde bu anlamda değersiz olma hissi geliştirebilmektedir. Daha az sevildiğini düşünerek kendisinde değersizlik duygusu oluşabilir. Bu olumsuz çocukluk deneyimleri, kişinin hayatında ilerleyen yaşlarda kendisini değersiz hissetmesine ve bu duygunun hayatının farklı alanlarını olumsuz yönde etkilemesine neden olabilir.

2.Olumsuz Düşünceler
Kişi hayatında kendisine dair olumsuz düşüncelere sahip olduğunda örneğin “Ben hiç değerli değilim. Başkaları çok daha iyi.” gibi bu düşünce tarzı değersizlik duygusunu tetikleyebilir ve çoğaltabilir. Bu tür olumsuz düşünceler kişinin kendini daha yetersiz ve önemsiz hissetmesine neden olmaktadır.
Olumsuz düşünceler, kişinin kendini yıkıcı şekilde eleştirmesine ve kendi başarılarından ziyade başarısızlıklarını vurgulamasına neden olabilir. Bu tavır, değersizlik duygusunu arttırmaktadır.
3.Sürekli Kıyaslamaya Maruz Kalmak
Kıyaslama yapmak değersizlik duygusunun önemli bir faktörü olabilir çünkü içten içe bu değersizlik duygusunu güçlendirebilir. Kişi genellikle kendisini çevresindeki diğer kişiler ile kıyaslama eğiliminde olur. Ancak bu kıyaslamanın sonu kişi için olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. Çünkü kişi kendisini kıyasladığında etrafındaki diğer kişilerin kendisine göre daha başarılı, mutlu veya becerikli olduğunu düşündüğünde kendisinde duyduğu değersizlik hissi daha da artacaktır.
Kıyaslama yaparken kişi diğerlerinden daha iyi olabilmek adına kendisinde mükemmeliyetçi bir bakış açısı geliştirebilir. Böyle bir durumda diğer kişiler ile sürekli bir rekabet içerisinde olur. Bu rekabet ve onlardan daha iyi olma baskısı zamanla kişiyi yıpratabilir. En ufak bir hatada kişi kendisini daha değersiz hissetmeye başlayacaktır. Etrafındaki kişilerin sürekli olarak kendisinin başarılarını veya düşüncelerini sorguladığını düşünerek kendi kendisine evhamlanabilir. Bu evham hali kişinin yetersizlik duygusunu arttırabilir.
Aynı zamanda kişinin kendisini sürekli olarak etrafındaki kişiler ile kıyaslaması kişinin öz saygı durumunu da olumsuz yönde etkiler. Başkalarının daha başarılı, yetenekli veya güzel olduğunu düşünen bir kişi kendi öz saygısını zedelemiş olur.

4.Fazla Eleştirilmek
Kişi özellikle kendisine yönelik olumsuz eleştirilerde kendisini daha değersiz ve yetersiz hissetme eğiliminde olur. Çünkü yıkıcı eleştirilere maruz kalmak kişinin kendisine duyduğu öz güveni ve öz saygıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Kişi yapılan eleştiriyi kendi içinde her zaman olumlu hale çeviremeyebilir. Böyle olduğu zaman yapılan olumsuz ve yıkıcı eleştiriler kişinin kendinde eksiklikler olduğunu düşünmesine neden olur. Kişi aynı zamanda gelen eleştirilere tepki olarak kendini değerlendirme eğiliminde olur. Yıkıcı ve olumsuz gelen bir eleştirinin karşısında kişi direkt olarak kendisini savunmaya da geçebilir. Çünkü başkalarının yıkıcı yorumları kişinin kendisini olduğundan daha kötü veya yetersiz olarak hissetmesine yol açmaktadır. Hatta daha hassas yapıda olan kişiler sırf olumsuz bir eleştiri almamak için kendisini sosyal ortamından ve çevresinden uzak tutabilmektedir. Yıkıcı ve olumsuz bir tavır gören kişi zedelenen öz saygısını yeniden toparlamasında zorluk yaşayabilir.
5.Fiziksel Rahatsızlıklar
Fiziksel rahatsızlıklar, kişinin kendi bedeninde yaşadığı herhangi bir rahatsızlık, ağrı, işlev kaybı, güç kaybı gibi problemler karşısında diğer insanlardan farklı olduğuna ve bu bağlamda kendisini daha değersiz görmesine neden olabilmektedir.
Fiziksel rahatsızlıklar kişinin fiziksel bazı aktivitelerini kısıtlayabilir. Ve bu durumda kişi kendisini izole ederek sosyal ortamlardan uzaklaşabilmektedir. Bu yalnızlık duygusu ile beraber değersizlik duygusunu tetiklemektedir.
Kişi toplumun ona karşı ön yargılı olabileceğine inanabilir. Bu yüzden kalabalık ortamlardan ve sosyal ortamlarda bulunmak kendisinde yetersizlik hissini ortaya çıkarır. Aynı zamanda fiziksel rahatsızlıklar kişinin okul veya iş hayatını da olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu konuda zorluk yaşamak kişinin kendisini değersiz görmesine neden olur. Ayrıca fiziksel rahatsızlıklar, kişinin kendi bedenini ve kendi benliğini algılamasını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu olumsuz algı, kişinin kendini daha az değerli veya çirkin, mutsuz hissetmesine neden olabilir.

6.Düşük Benlik Duygusu
Düşük benlik duygusuna sahip bir kişi kendisini yetersiz olarak görür. Bu durum kişinin başarısız olacağını düşünmesine yol açabilir. Bu nedenle düşük benlik algısına sahip bu kişiler başarılı olabilecekleri bir durumdan bile kaçınabilir ve kendi çabalarını görmezden gelebilirler. Düşük benlik duygusuna sahip olan kişiler sosyal iletişimden ve sosyal çevrelerinden kaçınabilirler çünkü kendilerini başkalarının olumsuz bir şekilde değerlendireceğini düşünürler. Bu da değersizlik hissini olumsuz yönde etkileyebilir. Aynı zamanda düşük benlik duygusuna sahip olan bir kişi kendisini sürekli olarak içsel eleştirir. Bu eleştiriler genellikle olumsuz yöndedir ve bu yüzden kişi kendisini daha da yetersiz ve değersiz görmeye başlar.
Değersizlik Duygusu ile Başa Çıkmak
1.İyi Yönlerinize Odaklanın ve Olumlu Bir Bakış Açısına Sahip Olmaya Çalışın
Kişinin kendisine karşı beslediği olumsuz düşünceler kendisini değersiz hissetmesine neden olmaktadır. Bir kişi kendisine karşı sürekli olarak olumsuz düşünceler ile yaklaşırsa bir süre sonrasında değersiz hissetmesi kaçınılmaz olmaktadır. Kişinin kendisine yönelik bakış açısını bu olumsuz düşünce kalıplarından sıyırarak olumlu bakış açısına döndürmesi gerekmektedir. Bu olumlu bakış açısı kişinin kendisine karşı daha yapıcı ve motive edici yaklaşmasını sağlamaktadır. Örneğin kişi kendi kendine düşündüğü “Ben hiçbir şey başaramıyorum.” düşüncesini “Ben eğer istersem bunu da başarabilirim.” şeklinde bir olumlu bakış açısıyla değiştirmelidir.
Herkesin kötü yönleri olduğu gibi iyi yönleri de bulunur. Bu nedenle kötü yönlerinize değil, iyi yönlerinize odaklanın.

2.Kendinizi Acımasızca Eleştirmeyin ve Dışardan Gelen Eleştirileri Bir Fırsat Olarak Görün
Hayatta kendinize karşı mutlaka eleştirileriniz olacaktır. Ancak eleştiri yaparken, kendinizi acımasızca eleştirmeyin. Bu sizi başarıya sürüklemez. Aksine kendinizi ne kadar başarısız olduğunuza inandırmış olursunuz.
Yapılan eleştirileri kişisel olarak olumsuz bir olgu olarak görmek yerine, kendinizdeki özellikleri geliştirmeye fırsat vereceği için, eleştirilere karşı sevgi dolu yaklaşmayı tercih edebilirsiniz. Sonuçta kendi zayıf yönlerinizi kabul etmek ve bunları geliştirmek için çaba sarf etmek değersizlik duygusunu azaltabilir. Kişinin bu kendini geliştirme fırsatlarını değerlendirmesi kendi hayatı için koyduğu kişisel hedeflere daha etkili ve hızlı bir şekilde ulaşmasına yardımcı olabilir. Kişi kendi hedeflerine ulaştıkça, başarıları artırdıkça, kendisinde hissettiği değersizlik duygusunun yerine öz saygı ve öz güven oluşmaya başlayacaktır.
Ancak eleştiriye açıklığa da bir sınır koymak önemlidir. Çünkü aşırı dikkate alınan eleştiriler kendi değerinizi sorgulamanıza ve kendinizi duygusal anlamda yıpratmanıza yol açabilir. Bu nedenle, eleştirileri objektif bir şekilde değerlendirmek gerekir. Bu bağlamda sağlıklı sınırlar koymak önemlidir.
3.Kendiniz Olun, Hatalarınızla Birlikte Kendinizi Sevmeyi Öğrenin ve İçinizdeki Çocuğu İyileştirin
İnsan, doğası gereği yaşamında çeşitli hatalar yapabilir. Ancak önemli olan bu hatalardan ders çıkararak kendinizi hatalarınızla sevmenizdir.
Değersizlik duygunuz, içinizdeki çocuktan kaynaklanıyor olabilir. Travmatik olaylardan veya çocukluk döneminde yaşadığınız ağır eleştirilerden dolayı değersizlik hissediyorsanız, bu durumda tek yapmanız gereken şey içinizdeki çocuğu iyileştirmektir.
Kişinin kendisini olduğu gibi kabul etmesi kendisine karşı öz şefkat geliştirmesine katkıda bulunur. Değersizlik hissi yaşayan bir kişi kendisine karşı sert ve yıkıcı bir iletişim tarzı benimserken kendisini olduğu gibi kabul edebilen bir kişi kendisine karşı ılımlı olur.
Aynı zamanda kişinin olduğu gibi kendisini kabul edebilmesi, kişinin kendisinin güçlü yönlerini geliştirme ve zayıf yönlerini de değiştirebilmesi için bir fırsat yaratabilmektedir. Kendisinin değersiz olduğunu düşünen bir kişi kişisel gelişimine önem vermez. Ancak kendisini olduğu gibi kabul edebilen bir kişi kendisini geliştirme fırsatlarına daha açık olacaktır.

4.Bir Uzmandan Destek Alın
Bir uzmandan destek almak kişinin değersizlik duygusu ile başa çıkmasında kolaylık sağlayabilir. Uzman bu konuda değersizlik duygusunun nereden kaynaklandığını anlamakta yardımcı olabilir. Bu detayları irdeleyerek ve inceleyerek kişinin daha sağlıklı bir yaşam sürmesine katkıda bulunabilmektedir.
a.Değersizlik Duygusunda Bilişsel Davranışçı Terapi
Kişinin kendisinde meydana gelen değersizlik duygusunu oluşturan düşüncelerin nereden kaynaklandığının belirlenmesine yardım eder. Bu düşüncenin birçok sebebi olabilmektedir. Kişinin kendisini olumsuz yönde eleştirmesi, mükemmeliyetçi bakış açısı gibi birçok faktör etkili olabilir. Terapist tam bu noktada kişinin sahip olduğu bu düşünce kalıplarını tanımasına ve bu konuda farkındalık kazanmasına yardımcı olur.
Bilişsel davranışçı terapi kişide meydana gelen olumsuz düşünce kalıplarını çok daha olumlu ve gerçek olan düşüncelerle değiştirebilme becerisi üzerine çalışır. Kişi hissettiği değersizlik duygusuyla ilgili düşüncelerini sorgulamalıdır. Böylelikle kendisi farkında vararak duygusunu daha sağlıklı bir şekilde ele alabilir ve verdiği duygusal tepkileri kontrol edebilir. Kişinin kendisine yönelik olumlu benlik algısına sahip olabilmesini sağlar ve kendi benliğine, başarılarına, olumlu yanlarına da bakmasını sağlar. Bunları göz ardı etmesine izin vermez. Kişinin kendisini daha olumlu bir şekilde görmesini sağlayarak, değersizlik duygusunu azaltır.
Aynı zamanda değersizlik duygusu ile beraberinde oluşabilecek depresyon, kaygı bozuklukları veya diğer duygusal tepkilerinde öğrenilmesi sağlanır. Kişi kendisiyle ilgili yaşayacağı olumsuzlukta çözüme daha rahat gitmeli ve kendisi için çözüm yolları üretebilmelidir. Terapi süresince kişiye değersizlik duygusuyla nasıl başa çıkabileceğinin becerileri kazandırmaya çalışılır. Bu beceriler kişinin bu olumsuz duygularla karşılaştığında nasıl daha sağlıklı bir şekilde tepki vereceğini öğrenmesini sağlar.
YORUM YAPIN