Uyku Bozuklukları: Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez özelliklerinden birisi şüphesiz kaliteli ve yeterli uykudur. Günlük yaşamın verimli bir şekilde geçirilebilmesi için yeterli uzunlukta, kaliteli derinlikte ve konforlu bir uyku alışkanlığının kazanılmasına ihtiyaç vardır. Bununla birlikte, günümüzde çeşitli sağlık sorunları nedeniyle uykunun kalitesinde azalmayla birlikte, uykuya dalmada zorlanma veya uykusuzluk gibi çeşitli uyku bozukluğu problemleri ile daha çok karşılaşılmaktadır. Bu bağlamda, sağlıklı ve başarılı bir hayat için uyku bozukluklarının giderilmesi oldukça önemlidir.
Hata: İletişim formu bulunamadı.
Uyku bozukluğu, uykuya dalma, uykuda kalma ve uyku kalitesini etkileyen sorunları kapsayan bir rahatsızlıktır. Stres, hormon dengesizlikleri, uyku apnesi ve çevresel faktörler gibi birçok nedeni olabilir. Tedavi sürecinde uyku hijyeni, bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve CPAP gibi yöntemler kullanılır. Polisomnografi, Epworth Uykululuk Ölçeği ve aktigrafi gibi testlerle teşhis edilir. Uyku, fiziksel ve zihinsel sağlığı korumak için kritik öneme sahiptir. Uzun süreli uyku problemlerinde bir uzmana danışılması önerilir.
Sağlıklı Bir İnsan Ne Kadar Uyumalı?
İdeal uyku süresi 4-11 saat arasındadır. Bu aralıkta kişiden kişiye göre değişir. Uyku ihtiyacı içinde bulunduğu yaşa ve günlük hayatının nasıl geçtiğine göre değişiklik gösterebilir. Kişinin uyandığında zinde hissettiği süredir, ideal uyku süresi. Uyku evreleri de buna bağlı olarak değişiklik gösterir. Herhangi bir sebepten ihtiyacı olduğu kadar uyuyamayan insanların vücudunda birtakım etkiler oluşur. Bunlar:
- Vücudun hastalıklara karşı savunması azalır,
- Psikolojik rahatsızlıklara karşı olan direnç zayıflar,
- Stres hormonu daha fazla salgılanmaya başlar,
- Sinirlilik ve tahammülsüzlük artar,
- Görme ve konuşma bozuklukları oluşur,
- Kan şekeri dengesi bozulur,
- Nefes alış-veriş dengesi bozulur,
- Vücut ısısı düşer,
- Kas gücü azalır,
- Unutkanlık baş gösterir.

Uyku Bozukluğu Nedir?
Uyku esnasında; gün içerisinde vücudumuzda meydana gelen reaksiyonların zararlı etkilerinin onarımı ve toksik maddelerin uzaklaştırılarak, dokuların yeni güne hazırlanması meydana gelir. Ayrıca; beyin fonksiyonlarının düzenlenmesi, beyin hücrelerinin dinlendirilerek gün içinde öğrenilen bilgilerin işlenerek hafızaya alınması gibi süreçler de gerçekleşir.
Uyku bozukluğu , kişinin uykuya dalma, uykuda kalma, yeterli uyku süresini tamamlama ya da uyku kalitesini sağlama gibi süreçlerde yaşadığı sorunları ifade eden genel bir terimdir. Bu bozukluklar, bireyin fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığını etkileyerek yaşam kalitesini düşürebilir. Uykusuzluk (insomnia), uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu, narkolepsi ve parasomni gibi farklı türleri bulunur. Uyku bozuklukları, stres, yaşam tarzı, altta yatan tıbbi durumlar ya da çevresel faktörler gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve genellikle profesyonel bir değerlendirme ile tanı ve tedavi gerektirir.
Uyku temel olarak iki fazdan meydana gelir. Bunlar, dinlendirici fazı olan non-REM dönemi ile aktif fazı olan REM dönemi şeklindedir. Kaliteli bir uyku için, belirli uzunluklarda ve düzende bu iki fazın birbirini takip etmesi ve yeterli uzunlukta uyunması gerekir. Bu şartlar sağlanamadığında uyku bozukluklarından söz edilir.
Günlük hayatta stres ve kaygı gibi çeşitli psikolojik sorunların sıklığında yaşanan artışa paralel olarak, uyku bozukluklarının da sıklığı giderek artmaktadır. Özellikle son çalışmalar, her 3 yetişkinden birinin günlük 7 saatten az uyuduğuna dikkat çekmektedir.

Uyku Bozuklukları Neden Ortaya Çıkar?
Uyku akışkanlığı kişiye göre farklılık göstermekle birlikte, birtakım kişisel ve biyolojik özelliklere bağlı olarak gerçekleşir. Bu özelliklerden kaynaklanan çeşitli sağlık sorunları ise uyku bozukluğuna yol açabilir.
Uyku bozuklukları hormon seviyelerindeki dalgalanmalar, kan şekeri, kan basıncı, oksijen ve karbondioksit değerlerindeki değişiklikler gibi fizyolojik nedenlerle ilişkilendirilebilir. Melatonin eksikliği veya kortizol dengesizlikleri gibi hormon değişiklikleri, uykuya dalmayı ve sürdürmeyi zorlaştırabilirken düşük oksijen seviyeleri veya demir eksikliği huzursuz uykuya neden olabilir. Ayrıca, nörotransmitterlerin dengesizliği ve kan basıncındaki dalgalanmalar da uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Uyku bozukluğu nedenleri bireyin yaşına, cinsiyetine, genel sağlık durumuna, yaşam tarzına ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişir. Örneğin, genç bireylerde uyku bozuklukları genellikle stres veya teknoloji kullanımına bağlıyken, yaşlı bireylerde altta yatan tıbbi durumlar veya ilaç kullanımı daha yaygın nedenlerdir. Hormonal değişiklikler, genetik yatkınlık ve mesleki faktörler de nedenlerin kişiden kişiye farklılık göstermesine yol açar. Ayrıca, psikolojik durumlar ve yaşam koşulları da önemli bir rol oynar.
Bu kapsamda, uyku bozukluğu nedenleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Stres: Günlük hayattaki yoğun stres, beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek uyku esnasında sık uyanmayla veya derin uykuya dalmada sorun yaşamayla sonuçlanır.
- Kaygı bozukluğu: Yaygın anksiyete bozukluğu olarak da bilinen kaygı durumunda, kişi uykuya dalmada ve odaklanmada sorun yaşayarak, çeşitli uyku bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açar.
- Alerji: Özellikle yatak odasında vücudun alerjik olduğu maddelerin varlığı durumunda, vücut alerjik yanıt geliştirerek uykuya dalmada zorlanır. Uyku esnasında solunumunda sorunlar yaşar veya kaliteli bir uyku geçiremez.
- Solunum problemleri: Soğuk algınlığı, sinüzit veya KOAH gibi solunum yolundaki çeşitli sorunlar nefes almayı güçleştirdiği için uyku kalitesini kötü etkiler.
- Sık idrara gitme: Gece idrara gitme (noktüri) davranışı uykunun dinlendirici fazlarını yarıda keserek uykuyu sık sık böler. Bu nedenle kişi rahatlatıcı bir uyku alamadığın çeşitli sorunlar ortaya çıkar.
- Kronik ağrı: Çeşitli sağlık sorunları (eklem problemleri, mide-bağırsak sorunları, fibromiyalji vs.) ağrıya neden olduğunda kişinin uykuya dalması veya kaliteli uyku sürdürmesi zorlaşır.
Uyku bozukluklarının en sık görülen nedenleri arasında stres, kaygı, uyku hijyenine dikkat etmeme, düzensiz uyku alışkanlıkları, alkol veya kafein tüketimi, tıbbi durumlar (uyku apnesi, reflü, kronik ağrılar), psikolojik rahatsızlıklar (depresyon, anksiyete), hormonal değişiklikler ve çevresel faktörler (gürültü, ışık) yer alır. Bu faktörler, uykuya dalmayı zorlaştırabilir, uykunun bölünmesine neden olabilir veya yetersiz uyku kalitesine yol açabilir.
Uyku Bozuklukları Nelerdir?
Uykunun etkilenen parametresine bağlı olarak çeşitli uyku bozuklukları tanımlanmıştır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
İnsomnia:
Uykusuzluk, uykuyu sürdürmede veya uykuya dalmada zorluk olarak da tanımlanabilecek insomnia çok çeşitli sebeplerden ileri gelebilir.
- Birbirinden uzak zaman dilimlerine kısa zamanda seyahat sonrası ortaya çıkan jet-lag,
- Stresli yaşam, kaygı bozuklukları,
- Hormonal veya sindirim problemleri insomnia ile sonuçlanabilir.
İnsonmina; çeşitli etkileri nedeniyle hayat kalitesini ciddi olarak olumsuz etkileyebilir. Bunlar arasında depresyon, konsantrasyon bozukluğu, dış etmenlere duyarlılık (irritabilite), kilo artışı ve okul/iş performansında düşme sayılabilir.
Parasomnia:
Uyku esnasında yapılan anormal davranışlar ve hareketler parasomnia kapsamında değerlendirilir.
Bunlar arasında;
- Uyurgezerlik,
- Uykuda konuşma,
- İnlemek,
- Kabus görme,
- Yatak ıslatma,
- Diş gıcırdatma sayılabilir.
Uyku Apnesi:
Uyku esnasında nefes almanın tamamen durması veya azalması olarak tanımlanır. Sağlıklı bireylerde horlama ile birlikte kısa süreli görülmesi normal kabul edilse de; uykudaki gerçekleşme sıklığı ve uzunluğu arttıkça ciddi sağlık sorunlarına yol açar.
Özellikle kalp ve akciğer problemleri açısından bireyler risk altındadır. Kişi uykusunda oksijen yetersizliğinden sık sık uyanır ve yetersiz uyku nedeniyle gün içinde yorgunluk, sinirlilik, uyku ihtiyacı, konsantrasyon güçlüğü gibi şikayetlere neden olur.

Huzursuz Bacak Sendromu:
Uykuda bacakları karşı konulamaz derecede hareket ettirme ihtiyacı hissetme durumudur.
Genellikle bacaklarda uyuşma veya karıncalanma hissi eşlik edebilir. Şiddetli vakalarda gün içinde de şikayetler gelişebilir. Hiperaktivite bozukluğu, bazı vitamin eksiklikleri, Parkinson hastalığı gibi sağlık sorunlarına eşlik edebilse de, sıklıkla sebebi bilinmemektedir.
Narkolepsi:
Gün içinde uyanık durumdayken gelişen “uyku atakları” ile tanınır. Kişi gün içinde aniden yorgun hissederek uykuya dalar.
Bazen bu şikayete, uykudan uyanma sonrası geçici uyku felci eşlik edebilir.
Tek başına olabilse de, sıklıkla narkolepsi multipl skleroz (MS) gibi çeşitli nörolojik hastalıklarla beraber izlenir.
Çocuklarda Uyku Bozuklukları, Türleri ve Etkileri
Uyku, tüm yaş grupları için hayati bir ihtiyaçtır, ancak özellikle çocuklar için büyüme, gelişim ve öğrenme süreçlerinde kritik bir rol oynar. Sağlıklı bir uyku düzenine sahip olmak, çocukların günlük aktivitelerinde başarılı olmalarına ve fiziksel-zihinsel sağlıklarını korumalarına yardımcı olur. Ne yazık ki, çocuklarda uyku bozuklukları oldukça yaygındır ve bu bozukluklar çocukların yaşam kalitesini derinden etkileyebilir. Ebeveynlerin uyku bozuklukları hakkında bilgi sahibi olmaları, çocuklarıyla daha iyi ilgilebilmelerini sağlar.
Çocukların yaşadıkları uyku sorunlarının birden fazla nedeni olabilir. Ayrıca, birbirinden farklı özelliklere sahip bozukluklar çocuğunuzun kalitesiz bir uyku deneyimi yaşamasına neden olabilmektedir. Hatta onların hiç uyuyamasına neden olabilir.
Çocuklarda Uykusuzluk (Insomnia)
- Uykusuzluk (insomnia), çocukların uyku düzeninde sorun yaşama durumudur. Çocuklar, uykuya dalmada güçlük çekebilir, geceleri sık sık uyanabilir veya erken saatlerde uyanıp tekrar uyumakta zorluk yaşayabilirler. Uykusuzluk, çocukların uyku kalitesini olumsuz etkileyerek günlük yaşam kalitesini düşürebilir.
- Uykusuzluğun belirtileri arasında sürekli uyanık kalmaya çalışma, uyandıktan sonra tekrar uyuyamama, gündüzleri yorgun ve halsiz hissetme ve odaklanma güçlüğü yer alır.
- Uykusuzluğun çocuklarda birçok nedeni olabilir. Stres, anksiyete, düzensiz uyku alışkanlıkları, çevresel faktörler, fiziksel rahatsızlıklar ve uyarıcı maddeler uykusuzluğun başlıca nedenleri arasındadır.
- Uykusuzluğun tedavisi, altında yatan nedenlere bağlı olarak değişebilir. Eğer uykusuzluk fiziksel bir rahatsızlık veya psikolojik sorunun sonucu ise bir uzmandan yardım almak önemlidir. Ayrıca, çocuğun düzenli uyku alışkanlıkları kazanması, uygun uyku ortamının sağlanması ve uyku rutinlerinin oluşturulması bu sorunu ortadan kaldırabilir.
- Çocuklarda insomnia, uzun süre devam ederse çocuğun gelişimini ve yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarının uyku düzenine özen göstermesi ve gerektiğinde uzman yardımı almaları önemlidir.
Çocuklarda Narkolepsi
- Narkolepsi, çocuklarda ani uyku nöbetleri ve gündüz aşırı uyuma isteği yaratır. Bu nadir görülen uyku bozukluğu, çocukların uyku düzenini ciddi şekilde etkileyebilir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
- Çocuklarda narkolepsi, genellikle ergenlik döneminde veya ergenlikten hemen sonra ortaya çıkabilir fakat daha küçük yaşlarda da görülebilmektedir. Bu bozukluk, beyindeki uyku ve uyanıklık düzenini düzenleyen nörotransmitterlerdeki bir dengesizlikten kaynaklanır.
- Narkolepsinin belirtileri arasında gündüzleri aniden uyku hissi, uyandıktan sonra halsizlik ve günlük aktivitelerde güçlük çekme yer alır. Ayrıca, narkolepsi çeken çocuklar, zaman zaman anormal REM (Rapid Eye Movement) uykusu dönemleri yaşayabilirler.
- Narkolepsinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörler ve bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlar bu durumun oluşumunda rol oynayabilir.
- Narkolepsinin tedavisi, genellikle semptomları yönetmeye yöneliktir. Çocuklara uyanıklık artırıcı ilaçlar verilebilir ve uyku düzeni düzenlenerek gündüz uykuları planlanabilir. Ayrıca, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri de semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir.
- Çocuklarda narkolepsi, sosyal ve akademik yaşantıları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, çocukların narkolepsi semptomlarını gözlemleyen ebeveynlerin bir uzmana başvurarak uygun tedavi planı oluşturması önemlidir. Erken tanı ve tedavi ile narkolepsinin olumsuz etkileri en aza indirilebilir.

Çocuklarda Uyku Apnesi
- Uyku apnesi, çocuklarda horlama, nefes kesilmesi veya düzensiz nefes alma gibi ciddi sorunlara neden olur. Bu uyku bozukluğu, uyku sırasında solunum yolunun kısmen veya tamamen tıkanması nedeniyle meydana gelir. Uyku apnesi, çocukların uyku kalitesini olumsuz yönde etkiler ve gündüz yorgunluğu, davranış problemleri ve gelişim sorunlarına yol açabilir.
- Çocuklarda uyku apnesinin belirtileri arasında şiddetli horlama, solunum durmaları, uykuda terleme, geceleri sık sık uyanma ve gündüz yorgunluğu yer alır. Ayrıca, uyku apnesi çeken çocuklar, gece boyunca dinlenmiş hissetmeyebilir ve gün içinde huzursuz veya sinirli olabilirler.
- Uyku apnesi genellikle genetik yatkınlık, şişmanlık veya büyümekte olan adenoid veya bademcik dokusunun solunum yolunu tıkaması gibi fiziksel faktörlerle ilişkilendirilir. Bu uyku bozukluğu, çocukların gündelik ve okul hayatlarında sorunlara neden olabilir. Yeteri kadar dinlenememenin sebep olduğu odaklanma sorunu ise çocukların akademik başarısında düşüşe yol açabilir.
- Uyku apnesi tanısı, çocuğun uyku düzenini ve solunumunu izleyen bir uyku testi ile konulabilir. Uyku apnesi teşhisi konulan çocuklara tedavi uygulanarak semptomların azaltılması ve uyku kalitesinin artırılması hedeflenir. Tedavi yöntemleri arasında adenotonsillektomi (bademcik ve geniz eti alınması), pozitif hava yolu basıncı (CPAP) cihazı kullanımı ve yaşam tarzı değişiklikleri yer alabilir.
Çocuklarda Huzursuz Bacak Sendromu
- Huzursuz bacak sendromu (HBS), çocukların uyku düzenini olumsuz etkileyen ve bacaklarında veya kollarında huzursuzluk hissiyle karakterize bir uyku bozukluğudur. Bu durum, genellikle geceleyin daha belirgin hale gelir ve çocukların uykuya dalma sürecini zorlaştırabilir.
- HBS’nin belirtileri arasında bacaklarda karıncalanma, sızlama veya yanma hissi, istemsiz hareket etme ihtiyacı, uyku güçlüğü ve gündüz yorgunluğu yer alır. Çocuklar, rahatsızlık hissiyatını hafifletmek için bacaklarını veya kollarını hareket ettirme isteği duyabilirler.
- Bu uyku bozukluğunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık ve demir eksikliği gibi faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, sinir sistemi sorunları da HBS’nin oluşumunda rol oynayabilmektedir.
- Huzursuz bacak sendromunun tedavisi, altta yatan nedenlere ve semptomların şiddetine bağlı olarak belirlenir. Demir takviyesi, dopamin agonistleri gibi ilaçlar, uyku düzeni ve çevresel değişiklikler tedavi yöntemleri arasında yer alır. Egzersiz yapmak ve dengeli beslenmek de semptomları hafifletmede yardımcı olabilmektedir.
Çocuklarda Gece Korkuları
- Çocuklarda gece korkuları, uyku sırasında ve gece boyunca yaşanan korku, endişe ve kaygı durumlarıdır. Bu korkular, çocukların uykularını bölebilir, uykuya dalmayı zorlaştırabilir ve huzursuz geceler geçirmelerine neden olabilir.
- Gece korkularının belirtileri arasında çığlık atma, ağlama, terleme, hızlı kalp atışları, titreme ve uyanıp korku içinde olma hali yer alır. Çocuklar, bu korkular nedeniyle uykularının bölünmesiyle beraber gece boyunca dinlenememiş hissedebilirler.
- Gece korkularının nedenleri genellikle çocuğun gelişim süreci ve hayal gücü ile ilgili olabilir. Korku unsurlarının başta televizyon, kitaplar ve çizgi filmler olmak üzere çevresel etmenlerden kaynaklanabileceği düşünülür. Ayrıca, çocukların ayrılık kaygısı, gece karanlığı veya yalnızlık gibi günlük yaşamlarında karşılaştıkları durumlar da gece korkularının tetikleyicisi olabilir.
- Çocuklarda gece korkularının çoğu zaman zamanla geçebilecek geçici bir durum olduğu unutulmamalıdır. Ebeveynlerin, çocukların korkularını anlamaları, onlara destek olmaları ve uygun bir uyku ortamı sağlamaları önemlidir. Ayrıca, gece korkularını tetikleyen unsurlardan uzak durulması da çocukların rahat bir uyku çekmelerine yardımcı olabilir.
Çocuklarda uyku bozuklukları yaygın ve ciddi sağlık sorunları olabilir. Ebeveynler ve bakıcılar, çocukların uyku düzenine dikkat etmeli, uyku sorunları yaşadıklarını düşündüklerinde uzman yardımı almalıdır. Sağlıklı uyku alışkanlıkları oluşturmak ve uygun çevresel koşullar sağlamak, çocukların sağlıklı bir uyku düzenine sahip olmalarına yardımcı olur ve günlük yaşamlarını olumlu yönde etkiler. Çocuklarınızın mutlu ve huzurlu olabilmesinin yolu, sağlıklı ve kaliteli bir uyku deneyimi yaşamalarından geçer.

Uyku Bozukluğunun Genel Belirtileri Nelerdir?
Uyku bozukluğu olan kişilerde çeşitli şikayetler uyku sorunlarına eşlik edebilmektedir.
Bunlar arasında aşağıdakiler sıklıkla izlenir:
- Uykuya dalmada zorluk veya uykuyu sürdürmede zorluk,
- Gün içinde yorgunluk ve uyku isteği,
- Anormal nefes alma davranışı,
- Uykuya dalarken anormal hareket etme isteği,
- Uyku esnasında anormal davranışlar sergileme,
- Huzursuzluk veya kaygı davranışı,
- Okul veya iş performansında düşüş,
- Konsantrasyon güçlüğü,
- Kilo alımı,
- Depresyon.
Uyku Bozuklukları ve Tedavi Süreci
Uyku sorunun etkili çözümü; öncelikle sorunun doğru tespitine ve uygun tedavi planlamasına bağlıdır. Bu nedenle, uyku bozukluğu şikayeti olan kişilerin öncelikle uzman bir hekimin değerlendirmesine başvurması gerekir.
Hastanın ayrıntılı hastalık öyküsü alındıktan ve detaylı fizik muayene yapıldıktan sonra, gerekirse ek laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerine başvurulur. Özellikle uyku bozukluklarında başvurulan polisomnografi testi uyku bozukluğunun tipini belirlemede önemlidir. Elde edilen sonuçlara göre sorun tespit edilerek uygun tedavi planlanır.
Tıbbi tedaviler arasında; uykuya dalmayı kolaylaştıran ilaç tedavileri, melatonin takviyesi, nefes almayı kolaylaştıran aparatların kullanımı, uyku apnesini önlemeye yönelik cerrahi operasyonlar ile diş hekimliği uygulamaları vardır.
Uyku bozuklukları, nedenlerine ve türlerine göre özel yaklaşımlar ile tedavi edilir. Acıbadem Sağlık Grubu Uyku Bozuklukları bölümünde, uyku laboratuvarlarında horlama, uykuda solunum problemleri, gündüz aşırı uyku hali ve uykusuzluk gibi durumların nedenleri detaylı şekilde araştırılır. Ayrıca, parasomniler ve epilepsinin ayırıcı tanısı yapılır ve senkronize video-EEG monitörizasyon sistemi sayesinde uykuda gerçekleşen epileptik nöbetler tespit edilebilir. Tıkayıcı Uyku Apne Sendromu ve Obezite Hipoventilasyon Sendromu gibi hastalıklarda, CPAP veya BIPAP cihazlarının uygun basınç düzeyleri belirlenerek tedavi planlanır. Belirli hasta gruplarında ise evde uyku çalışmaları tercih edilebilir. Tedavi, her hastanın ihtiyaçlarına göre uzmanlar tarafından bireyselleştirilerek düzenlenir.
Uyku bozukluğu tedavi yöntemleri şunlardır:
- Uyku laboratuvarında detaylı inceleme ve tanı çalışmaları,
- Horlama ve uykuda solunum problemleri için CPAP veya BIPAP cihazlarının kullanımı,
- Gündüz aşırı uyku hali ve uykusuzluk için bireysel tedavi planlarının hazırlanması,
- Parasomni ve epilepsi ayırıcı tanısının yapılması,
- Senkronize video-EEG monitörizasyon sistemi ile epileptik nöbetlerin tespiti,
- Tıkayıcı Uyku Apne Sendromu ve Obezite Hipoventilasyon Sendromu için uygun basınç düzeylerinin belirlenmesi,
- Belirli hasta gruplarında evde uyku çalışmaları,
- Gerekli durumlarda yaşam tarzı değişiklikleri ve davranışsal terapiler,
- İlaç tedavisi (uyku düzenleyici veya destekleyici ilaçlar),
- Psikolojik destek ve bilişsel-davranışçı terapi.
Bunların yanında kişilerin günlük hayatlarında alabilecekleri çeşitli tedbirlerle de uyku bozukluklarını gidermeleri veya önlemeleri mümkündür.
Bunlar arasında aşağıdakiler sayılabilir:
- Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır. Özellikle vitamin ve mineral içeriği yüksek sebze ve balık gibi besinlerin tüketimine ağırlık verilmelidir.
- Basit şekerler gibi yüksek karbonhidrat içerikli gıdalar az tüketilmelidir.
- İdeal kiloda olmak çok önemlidir. Fazla kilolu kişilerin, gerekirse bir diyetisyen eşliğinde uygun beslenme programına girmesi gerekir.
- Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Haftanın belirli günlerinde, kişinin yaşına ve vücut yapısına uygun egzersiz yapması uyku alışkanlığı açısından oldukça yararlıdır.
- Kafein içerikli çay, kahve, elma gibi gıdaların tüketimi azaltılmalıdır.
- Sigara ve alkol tüketimine son verilmelidir.
- Yatmadan önceki 1,5 – 2 saatlik dilimde herhangi bir gıda alımından kaçınılmalıdır.
- Uyku öncesinde alınan sıvı miktarı sınırlandırılmalıdır.
- Uyku öncesi telefon, bilgisayar, tablet gibi elektronik cihazlarla uğraşılmamalı ve maruziyetten kaçınılmalıdır. Cihazlar mümkün olduğunca yataktan uzakta muhafaza edilmelidir.
- Yatak odası karanlık ve sessiz olması sağlanmalı; yatak konforu kişinin uykuya dalmasına yetecek düzeyde olmalıdır.
- Günün benzer saatlerinde uyumaya çalışılmalıdır. Belirli saatte uyku alışkanlığının kazanılması, uykuya dalmayı kolaylaştırmaktadır.
- Gün içinde verilen kısa süreli şekerlemelere son verilmelidir. Gece uykusunun süresini ciddi etkilediğinden, gün içinde şekerleme yapılmaması tavsiye edilir.
YORUM YAPIN