Erteleme Davranışı: Nedir? Neden Ortaya Çıkar? Erteleme Döngüsü Nasıl Kırılır?

Belirli bir zamanda yapılacak işlerin sebepsiz yere geciktirilmesi durumuna erteleme denir. Bu işler genelde önemsiz olarak görülürler ve bireyin üşenmesi sonucu son dakika yapılırlar. Fakat önemli işlerini çeşitli bahanelerle erteleyip hiç yapmayan kişiler de bulunmaktadır. Bu durum birçok sıkıntıya sebep olur. Bu nedenle bu davranışlar erteleme hastalığı ya da üşenme hastalığı olarak da bilinir.

Erteleme davranışı her yaş grubunda ve her ortamda karşımıza çıkabilen bir problemdir. Bu problem yapılması gereken görev ve sorumlulukların planlanmış olmasına rağmen bırakıp başka bir işe odaklanmaktan veya o sorumluluğu yapmaktan kaçınmaktan doğmaktadır.

Erteleme davranışı kişinin hayatını her yönden olumsuz etkileyebilmektedir. Erteleme alışkanlığı edinen birisinin zaman yönetimi konusunda da problemleri ortaya çıkmaktadır. Son dakikaya bırakılan işler ve sorumluluklar kişinin daha fazla strese maruz kalmasına neden olmaktadır.

    Erteleme Davranışı Nedir?

    İşlerin son anda yapılması çoğu zaman hayatı ve kişiyi kötü yönde etkilediğinden erteleme davranışı da negatif bir davranış olarak görülmektedir. Erteleme aynı zamanda önceliği daha az olan bir işi önceliği fazla olan işin önüne koymak olarak da görülebilir. Erteleme davranışı 20’li yaşlardan sonra artmakta ve yaş ilerledikçe azalmaktadır. Erteleme davranışı tek bir yapıdan oluşmaz. Erteleme davranışı davranışsal boyut, bilişsel boyut ve duygusal boyut oluşur.

    1-Davranışsal Boyut

    Görevin başlatılması, devam etmesi ve tamamlanmasıyla ilgilidir. Davranışsal boyutta yapılması gereken işten kaçıp daha fazla keyif veren işi yapma durumu söz konusudur. Kişinin ders çalışmaktan kaçınıp dizi izlemesi davranışsal boyuta bir örnektir.

    2-Bilişsel Boyut

    Erteleme davranışının zararının ve olumsuz etkilerinin bilinmesine rağmen bilinçli olarak erteleme kararının verilmesidir.  Bu boyut kişinin hayatına negatif etki edeceğini bilmesine rağmen neden erteleme davranışını seçtiğini sorgular.

    3-Duygusal Boyut 

    Kişinin olayları ertelemesinde duygusal bir neden olduğunu ve erteleme davranışının kaygı ile endişe ile ilişkili olduğunu vurgular. Bu boyut ertelemenin çoklu duygusal sebeplere bağlı olduğu gerçeği ile ilgilidir.

    Erteleme Davranışının Türleri

    Erteleme türleri 4 ana başlık altında toplanmaktadır.

    1-Akademik Erteleme

    En çok bilinen erteleme türü akademik ertelemedir. Akademik erteleme eğitim hayatında öğrencilerin akademik olarak yerine getirmek zorunda olduğu işlerini ve görevlerini geciktirmesi veya son dakikaya bırakılması anlamına gelmektedir. Akademik erteleme ders bırakma, sınıfta kalma, düşük ortalama ve okuldan atılma gibi sıkıntılara sebep olmaktadır. 

    2-Rutin İşlerde Erteleme

    Rutin işlerde erteleme ise günlük işleri programlamada zorlanma ve günlük rutinleri erteleme anlamına gelmektedir. İkinci sık görülen erteleme türü ise karar vermeyi ertelemedir.

    3-Karar Vermeyi Erteleme

    Çatışma durumlarında veya birden fazla seçenekle karşı karşıya gelindiğinde karar vermenin geciktirilmesine karar vermeyi erteleme denir.

    4-Kompulsif Ertleme

    Kompulsif erteleme ise ertelemenin son türüdür. Bu türde kişi hem karar vermeyi hem de yapması gereken işleri geciktirir.

    Erteleme Davranışı Neden Ortaya Çıkar?

    1-Çocukluk Dönemi Alışkanlıkları

    Kişinin yetiştirilme tarzı erteleme davranışını etkilemektedir. Çocukluktan edinilen alışkanlıklar yetişkinlik çağına kadar devamlı olarak gelir. Aile içerisinde çocuklara karşı ödül verme ve cezalandırma şeklinde davranış öğretme yöntemi vardır. Buna bağlı olarak çocuk eğer kendisine verilen sorumluluğu zamanında yerine getirmişse bu davranışı ödüllendirilir. Böylelikle de kişi zaman yönetimi ve görevleri zamanında yapma alışkanlığını küçük yaşta kazanabilir. Ancak çoğunluk olarak cezalandırma veya ödül verilmeme gibi bir durumun içinde maruz kalıyorsa kişi işlerini ertelemeyi alışkanlık haline getirmiş olacaktır.

    Aynı zamanda çocuklar aile içerisindeki davranışları örnek alırlar. Bu bağlamda ebeveynler sorumluluk sahibi ise çocukta bunu görerek alışkanlık edinebilir. Küçük yaşta çocuklara kendi işlerini ve sorumluluklarını planlayıp yerine getirme sorumluluğu vermek, bu zaman yönetimi becerileri geliştirmelerine yardımcı olabilir.

    Küçük yaşlardan itibaren olumlu ve ılımlı bir yetiştirilme tarzı, çocukların zaman yönetimi ve sorumluluk bilinçlerini olumlu yönde etkileyebilirken aşırı kontrol veya özgürlüğün tamamen eksik olması kişiyi küçük yaşlardan itibaren erteleme davranışına teşvik edebilir. Bu nedenle aile içerisinde ebeveynler, çocuklarına karşı doğru bir zaman yönetimi alışkanlığı kazandırmak için destekleyici ve eğitici bir rol oynamalıdır.

    2-Karakteristik Özellikler

    Bir kişinin karakter özellikleri erteleme davranışına karşı olan eğilimini önemli ölçüde etkilemektedir. Anlık ve kısa süreli mutluluklardan hoşlanan bir kişi o anda yapması gereken işinden uzaklaşarak keyif alabileceği başka bir işe yönlenebilir. Uzun vadeli hedeflerden hoşlanmadığı için anlık mutlulukları tercih edebilir. Sorumluluk sahibi ve düzenli bir yapıda olan kişiler görevlerini ve sorumluluklarını zamanında yerine getirme ve düzenli bir şekilde tamamlama eğiliminde olurlar. Kolaylıkla erteleme davranışına kaçınmazlar. Aynı zamanda kendisine olan öz güveni yüksek bir kişi de sorumluluklarının bilincinde olur. Yenilik seven bir kişi yapması gereken rutin işlerden kolayca sıkılabilir ve kaçabilir. Yeni şeyler denemek onu daha fazla heyecanlandırdığı için kişi mevcut rutin işlere ve sorumluluklara karşı erteleme davranışı geliştirebilir.

    Dikkat ve adaptasyon bir kişinin dikkatinin ne kadar çabuk dağıldığı, dikkatini yapması gereken işe verip veremediği gibi bir sürü seçeneği barındırır. Bir kişinin dikkati eğer ki kolay şekilde dağılabiliyorsa yapması gereken sorumluluklarına ve görevlerine odaklanmakta zorluk çekebilir ve bu da dolaylı olarak erteleme davranışını artırabilir.

    Atlanmaması gereken önemli bir nokta, kişinin kendi kişilik özellikleri bir bütün olarak ele alınmalıdır. Çünkü bir kişinin sahip olduğu kişilik özellikleri, erteleme davranışının hem olumlu hem de olumsuz her iki yönden de karmaşık bir şekilde etkilenmesine neden olabilir.

    Aynı zamanda kişinin sahip olduğu kişilik özellikleri zaman içinde değişebilir ve gelişebilir. Kişi sahip olduğu güçlü ve zayıf yanlarının farkında olarak bu özelliklerini geliştirme veya değiştirme konusunda çaba harcamalıdır. Ertelenme davranışının azaltılması veya önüne geçilebilmesi ancak kişinin kendi kişilik özelliklerini ve zayıf yönlerini anlaması ve geliştirmesi ile mümkün olabilir.

    3-Öz Güven Eksikliği

     Öz güven eksikliği, kişinin mevcut olduğu erteleme davranışına etki edebilen önemli bir unsurdur. Kişinin kendi yeteneklerine ve becerilerine olan inancının zayıf olması, erteleme davranışının artmasına neden olabilir. Çünkü öz güven eksikliği, kişinin yaptığı işler dışında veya yapacağı işlerde risk almaktan kaçınmasına neden olur. Ve yeni bir görevi üstlenmekten kişi uzaklaşır.

    Aynı zamanda kişi yeni bir görevi ve sorumluluğu başaramayacağı veya sorumlulukları konusunda yetersiz olacağı korkusuyla işe başlamaktan da kaçınabilir. Bu da beraberinde erteleme davranışını tetikler çünkü kişi yapması gereken işlerini veya sorumluluklarını daha fazla zaman kazanabilmek adına erteleme davranışına başvurur.

    4-Mükemmeliyetçi Olmak

    Mükemmeliyetçi bakış açısına sahip olan bir kişi işleri ve sorumlulukları mükemmel bir şekilde yerine getiremeyeceğinden veya yetersiz, eksik sonuçlandırabilme ihtimalinden korkarlar. Kişinin bu korkusu işleri ve sorumlulukları yerine getirmede erteleme davranışına neden olabilir. Mükemmeliyetçi bakış açısında olan bir kişi işine veya sorumluluklarına başlamak yerine ertelemeyi tercih edebilirler çünkü başladıkları işin kendi sorumluluklarındaki yetersizliklerini açığa çıkaracağından endişe duyarlar.

    Aynı zamanda mükemmeliyetçi bakış açısına sahip olan bir kişi bir görevi veya sorumluluğu mükemmel bir şekilde yapabilmek için çok fazla zaman harcama eğiliminde olabilmektedir. Mükemmel bir sonuç çıkarabilmek için ufak bir görev ve sorumluluk üzerinde çok fazla zaman harcamak kişinin diğer görev ve sorumluluklarını ertelenmesine neden olabilir.

    5-Zaman Yönetimi Becerisi

    Kişinin kötü zaman yönetimine sahip olması yapılması gereken görevleri ve işleri düzenli bir şekilde planlamasına, sıraya koymasına ve takibini yapmasına engel olur. Bu engeller de kişinin işleri ve sorumlulukları son dakikaya bırakmasına dolayısıyla da erteleme davranışına yol açabilmektedir.

    Aynı zamanda zaman yönetimini konusunda başarısız olan bir kişi yapılacak işlerin birikmesine de neden olabilmektedir. Kişi işleri ve sorumlulukları doğru bir şekilde sıraya koyamadığında kolay işleri hallederken zaman alabilecek işleri sonraya erteleyebilir ve bu da işlerin sıkışmasına sebep olur.

    Kötü zaman yönetimi becerisi yapılacak olan sorumlulukların ve işlerin son dakikaya bırakılmasını sağlar. Ortaya sürekli olarak yetiştirilmesi gereken işler çıktıkça kişinin stres ve anksiyete durumu da yükselebilir. Bu durum ertelenen işlerin tamamlanmamasına sebep olabilmektedir.

    İyi zaman yönetimi becerisi kazanılması kişide meydana gelen erteleme davranışını azaltmaya yardımcı olabilir. Kişinin zamanı etkili bir şekilde planlaması, sıraya koyması ve işlerini takip etmesi yapılması gereken işlerin ve sorumlulukların son dakikada yetiştirilmesine olan ihtiyacı azaltmaya yardımcı olur.

      Erteleme Davranışının Belirtileri

      Kişinin yapılması gereken işleri ve sorumlulukları sürekli olarak ileri bir tarihe bir ertelemesidir. Bu durum yapılması gereken işlerin ve sorumlulukların birikmesine ve en sonunda kişinin stresin artmasına neden olur.

      • Erteleme davranışına sahip bir kişi genellikle kendisini “Yarın başlasam da olur. Bugün şu işimi halledeyim sonra hemen başlayacağım.” gibi cümlelerle kendisini telkin eder.
      • Kişi mükemmel bir sonuç elde edebilmek için iş ve sorumlulukları üzerine fazla düşünür ve uğraşır. Zaman kaybı yaşadığı takdirde diğer işlerini ertelemiş olur.
      • Erteleme davranışına sahip bir kişi iş ve sorumluluklardan uzaklaşabilmek için sürekli olarak başka bir işe odaklanabilir. Bu durum keyif alacağı işler olacaktır. Örneğin internette gezinmek, televizyon izlemek, oyun oynamak gibi aktiviteler olabilir.
      • Erteleme davranışına sahip bir kişi zaman yönetimi konusunda zayıftır. İşleri ve sorumlulukları doğru şekilde planlayamadığı için erteleme davranışı oluşturur.
      • İşleri ve sorumlulukları zamanında yerine getiremeyen kişide öz güven eksikliği görülebilir. İşlerin son dakikaya sıkışması strese ve kaygıya neden olur.
      • Erteleme davranışına sahip birey erteleme davranışını başka sebeplere ve dış faktörlere bağlama eğiliminde olur.
      • İş ve sorumlulukları erteleyerek yerine getiremeyen kişi zamanla kendisine duyduğu öz güveni ve öz saygıyı zedeleyebilir.

      Erteleme Davranışı Nasıl Sonuçlar Doğurabilir?

      Erteleme davranışı hayatımızın büyük bir çoğunluğunda karşılaşabildiğimiz bir sorundur. Bu davranışın kişinin hayatına bazı olumsuz etkileri olmaktadır. Bu etkilerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

      • Erteleme alışkanlığına sahip bir öğrenci, bu erteleme davranışından ötürü akademik yönde başarısız olabilmektedir. Ders çalışma, ödevlerin yetiştirilmesi, projelere hazırlanma ve sınav hazırlıkları gibi planlı ilerlenmesi gereken sorumluluklar kişi tarafından sürekli ertelenirse kişinin ders notlarında düşüş başlar. Bu kişiler birçok sorumluluğu ertelerken sonunda hiçbirini yetiştiremeyebilir. Ve dolayısıyla sınıfta derslerinde ve sorumluluklarında başarısızlıkla karşılaşabilirler. Uzun vadede, bu durum kişinin eğitim ve eğitim sonrasındaki kariyer fırsatlarını olumsuz etkileyebilir.
      • Erteleme davranışı kişi için sürekli bir stres kaynağı olabilmektedir. İşlerin son dakikaya bırakılıp yetiştirilmeye çalışılması kişinin o iş ve sorumluluklar üzerinde yoğun bir şekilde çalışmasını gerektirir. Bu durumda kişinin stres seviyesini arttırır. Ayrıca, son dakikaya bırakılan iş ve sorumluluklar vaktin kısıtlı olmasından kaynaklı verim düşer, kaliteli iş üretme şansı azalır, bu da kişinin kaygılanmasına neden olur.
      • Erteleme alışkanlığına sahip bir kişinin erteleme davranışı ile beraber kendisinin, öz saygısı da etkilenmektedir. Kişinin sürekli olarak sorumluluk ve işleri ertelemesi kişinin kendi yeteneklerine ve becerilerine olan inancını zedeleyebilir. Bu da dolaylı olarak düşük öz saygıyı beraberinde getirir.
      • Erteleme davranışına sahip bir kişi bu davranışını iş hayatında da gerçekleştirir. Ve iş hayatında ciddi sorunlar yaşamasına neden olur. Kişinin işyerinde yapması gereken işleri ve görevleri sürekli olarak ertelemesi ve son dakikaya bırakması yaptığı işin verimliliğinin düşmesine neden olmaktadır. Çıkardığı iş verimini kaybettiğinde iş sonuçları da bundan olumsuz etkilenmektedir. Bu durum uzun vadede kişinin iş kaybı yaşamasına ve kariyerin zedelenmesine yol açmaktadır.
      • Erteleme davranışına sahip bir kişi aynı zamanda sosyal çevresinde de görüşmeleri ve yapılan planları erteleyebilme eğiliminde olabilir. Bu durum kişinin ikili ilişkilerinin zayıflamasına yol açabilmektedir.

      Erteleme Döngüsü ile Nasıl Baş Edebiliriz?

      Ertelemenin üstesinden gelmek için öncelikle buna neden olan faktörleri ele almak faydalı olacaktır. Yapılacak ilk şey kendi alışkanlıklarımızın izini sürerek neden ertelediğimizi anlamaya çalışmak olmalıdır. Ertelediğimiz belli başlı konular var mı? En çok neleri ertelemeye meyilliyiz? Ertelemeye meyilli olduğumuz konuyla ilgili düşünce kalıplarımız neler?

      Eğer kendi çalışma ve görev tamamlama alışkanlıklarımızla ilgili daha açık ve net bir görüşe sahip olursak, onları değiştirmek için şansımız yükselecektir. 

      • Mükemmeliyetçilik, tahammülsüzlük gibi durumların çözülmesi gerekmektedir.
      • Görevden hoşlanmama, sorumluluk duygusu geliştirme, değerlendirilme kaygısı, ve özgüven eksikliği gibi problemlerin aşılması gerekmektedir.
      • Zaman kontrolü üzerinde çalışılmalıdır. Bunun için kısa hedefler belirleyip onları gerçekçi zamanlara yaymak etkili olabilir.
      • Konulan hedeflerin gerçekçi olmasına önem gösterilmelidir.
      • Yetersiz ve başarısız hissetme konusunun üzerinde çalışılmalıdır.

      a-Sorun zamanlama ve zaman yönetimiyse

      Çoğumuz günün belirli saatlerinde daha üretken olmaya eğilimliyizdir. Üretken olduğumuz saatleri bilir ve sorumluluklarımızı bu akış içerisinde dizayn edersek bu durumu fırsata çevirmiş oluruz. Ayrıca belirli görevleri belirli saatlerde tamamlamak bizler için daha kolay olabilir.

      Bunları keşfetmek ve günümüzü buna göre planlamak verimliliğimizi arttırarak ertelemeyi ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır. Bizim için zor görünen bir işi yorgun ya da stresli bir zamanımızda tamamlamayı hedeflememek akıllıca olacaktır.

      b-Büyük görevlerin ağırlığı altında eziliyorsanız

      Onu daha küçük alt görevlere bölmek yardımcı olabilir. Erteleme araştırmacısı Rozental, birçok kişinin bir projeyi ya da görevi hakkıyla yerine getiremeyeceklerinden endişe ettikleri için ya da başarısız olmaktan korktukları için ertelemeye başvurduğunu ifade ediyor.

      Büyük bir görevi tamamlamak için onu kendimize inancımızı ve öz-yeterlilik duygumuzu hissedebileceğimiz daha küçük ve yönetilebilir parçalara bölmeyi deneyebiliriz.

      c-Haz duygusuna hemen ulaşamayacağınız için erteleme eğilimindeyseniz

      Kendimizi yol boyunca haz verecek ödüllerle tatmin edebiliriz. Örneğin bazı insanlar bir projeyi son teslim tarihinden hemen önce olmadığı sürece önemli ya da ödüllendirici olarak görmekte zorlanabilirler. Sık sık başvurduğumuz sapma aktivitelerini dahi aslında planlayabiliriz.

      Sosyal medyada vakit geçirmek gibi acil olmayan aktivitelere küçük görevlerin arasındaki boşluklarda ayırabiliriz. Belirli bir görev ya da sorumluluğu yaptıktan sonra, bunu neden yaptığımızı ve bizim için neden önemli olduğunu düşünmek için yeterince zaman ayırmak da faydalı olacaktır.

      d-Dikkatiniz kolay dağılıyorsa

      Çalıştığınız ortamda dikkatinizi dağıtabilecek nesneleri ortadan kaldırmaya çalışabilirsiniz. Örneğin cep telefonunuzu başka bir odaya koyabilir ya da bilgisayar ekranınızdaki gereksiz sekmeleri kapatabilirsiniz. Ayrıca dikkat dağınıklığını engellemek için aynı anda birden fazla görevi yerine getirmeye çalışmamak önemlidir. Birini bitirdiğinizde diğeri henüz yarım kalıyorsa bu akış içinde hiçbir şeyi tamamlamıyor gibi hissedebilirsiniz. Bu da sizi bir görevi tamamlamış olmanın tatminini yaşamaktan alıkoyacaktır.

      Bir görevi bitirdikten sonra bir sonraki göreve hemen başlamayıp biraz durup nefes almak, belki dolaşmak, başarmanın hazzını yaşamak, bir sonraki görevden önce tazelenmemizi sağlayarak onu yapmaya daha motive başlamamızı sağlayabilir.

      e-Çalışmanın bizim için zor olduğu bir günse

      Biraz mola vermeyi düşünebiliriz. En verimli çalışan insanların bile görevleri tamamlamakta zorlandıkları günler vardır. Bu durgunluk günlerini uyku, egzersiz, beslenme, eğlenceli ya da iş dışı aktivitelere zaman ayırmak için değerlendirebiliriz. Söz konusu görev, o gün kesinlikle tamamlanması gereken bir görevse, yine aynı stratejiyi daha küçük ölçüde taklit edebiliriz. Dışarı çıkıp kısa bir yürüyüş yapmak ya da beş dakikalığına hava almak gibi.

      Bu küçük molalar o anlarda kayıp gibi görünse de aslında üretkenliğimizi arttırarak işlerin daha kısa sürede tamamlanmasına hizmet eder.

      Terapi

      Erteleme davranışıyla baş edebilmek için kişinin kendisini tanıması gerekmektedir. Kendisi ile ilgili başarısız hissetme ve mükemmeliyetçi olma gibi özellikleri düşünüp belirli düşünce ve davranış değişimlerinde bulunması gerekmektedir. Zaman yönetimi, hedef küçültme gibi teknikler ile kendi kendine aşılamayan durumlarda ise terapiye gitmek süreci hızlandıracak ve kolaylaştıracaktır.