Ergenlikte Agresyon ve Öfke

Çocuklar ve Ergenlerde Öfke Problemi Nedir?

Çocuk ve ergenlerde, öfke problemi, öfkenin ortaya çıkmasında engellenmişlik hissi, haksızlık karşısında tepki verme, kızgınlık, saldırganlık gibi durumlar yaşanır. Ergenlik dönemine giren çocuklar, etrafına ve ebeveynlerine karşı zaman içinde öfkelerini kontrol etmekte zorlanabilirler. Bu durumun getirdiği kontrolsüzlük, ani öfke patlamalarına neden olabilen ve çocuğun kendisine zarar verebilen davranışlar şeklinde de sonuçlanabilir. Özellikle bu dönemde ebeveynler çocuklarına karşı oldukça sabırlı ve anlayışlı olmalı, öfkeli davranışlar karşında durumu kontrol altında tutmalıdır.

Ergenlik Çağındaki Çocuklar Neden Sinirli Olur?

Ergenlik süreci hem psikolojik hem de fizyolojik değişimlerin çok hızlı şekilde yaşandığı dönemlerin başında gelir. Bu nedenle bazı çocuklarda mevcut değişimlerin yansıması olarak sinirlilik hali gözlenebilir. Bu durum bir yere kadar olağan karşılanabilirken sürekli ve aşırı bir hal aldığı durumlarda uzman desteği şarttır. Ergenlikte sinir nedenleri farklılık gösterse de tepkiyi dışa vurma yöntemi genellikle benzer seyreder.

Ergenlikte sinir hali farklı sebeplere bağlanmak ile birlikte çocukluktan gençliğe geçiş sayılan özel dönemde hayatı sorgulama tavrı başta olmak üzere pek çok düşünce farklılığı oluşur. Hem bireyselliği kanıtlama isteği hem de anlaşılmamak ve yalnız olmaktan yakınmak söz konusudur. Ayrıca okul başarısı ile ilgili kaygılar, akran iletişiminde kendini gösterme çabası, popülerlik amacı, gelecek kaygısı ve duygu geçişlerinin yoğunluğu bu süreci gençler için daha da zor hale getirebilir. Özellikle duygular arasında denge kurmakta zorlanmak, ergenlik sürecinde sıklıkla gözlenir ve ebeveynlerin bu süreçte uygun şekilde yol gösterici olması önemlidir.

Ergenlik Çağındaki Sinirin Nedenleri Nelerdir?

Ergenlikte sinir nedenleri kişiye özel bir durumdur ve özel olarak incelenmelidir. Bu sayede bu sinirliliğin altında yatan sebebin psikolojik, fizyolojik ya da hormonal kaynakları anlaşılabilir ve buna bağlı olarak bir tavır geliştirilebilir. Zaman zaman sinirlilik hali ani öfke patlaması ve kendine zarar verme noktasına gelebilir. Bu tarz durumlarda mümkün olduğunca soğukkanlılığı korumak ve uzman desteği alarak uygun davranışları göstermek gerekir.

Ergenlik çağındaki sinirin temel nedenleri şunlardır;

  • Fiziksel ve hormonal değişimler
  • Depresyon başta olmak üzere psikolojik sorunlar
  • Gençliğe adım atan çocuğun kendini dünyaya kanıtlama ihtiyacı
  • Kimse tarafından anlaşılmadığı ve yalnız olduğu duygusuna kapılma
  • Çevresel etkenlerin ve ergenlik sürecinin getirdiği sorunlarla mücadele etme çabası
  • Kendini ve dünyayı tanıma ihtiyacı

Her Çocuk Ergenlik Döneminde Sinirli Olur mu?

Sinirli ergenlik dönemi elbette her genç için geçerli bir durum değildir. Bu dönemdeki psikolojik ve fizyolojik değişimler düşünce ve davranış değişimlerine sebep olabilse de her çocuğun ergenlik dönemini öfkeli geçireceğine dair bir söylemde bulunmak yanlıştır. Yine de sanıldığından daha zor olabilen ergenlik süreci hakkında ebeveynlerin yeterince bilgi sahibi olması faydalı olacaktır.

Ergenlik sürecinde bazı tepkisel davranışlar doğal karşılanabilir ve bu dönemin tabiatı içinde değerlendirilebilir. Örnek olarak reddetme ya da eleştiriye karşı aşırı hassasiyet gösterme gözlenebilir. Ayrıca bu süreçte öfkeyi bir güç gösterme aracı olarak ifade etme davranışına da sıklıkla rastlanır. Bu davranış biçimlerine uygun şekilde karşılık vermek ve ergenliğin daha doğal seyrinde ilerlemesini sağlamak için psikolog desteğine başvurulabilir.

Ergenlikte sinir durumu her gün ve uzun süreli devam eden ayrıca yoğun şekilde gözlenen bir yapıya sahipse; bunu yalnızca ergenlik sürecine bağlamak doğru değildir. Her gencin ergenliği farklı yaşaması söz konusu olabileceği gibi bazen öfke problemlerinin ergenlikten bağımsız şekilde değerlendirilmesi gerekebilir.

Psikanalitik bakış açısı öfkeyi nasıl açıklar?

Psikanalitik bakış açısına göre öfke, içsel dürtülerimizin ve duygusal enerjinin dışarıya doğru bir patlama şeklidir. Sigmund Freud’a göre, iç dünyamızda bilinçdışı dürtüler ve arzular bulunur. Öfke, bu bilinçdışı dürtülerin bir ifadesi olabilir.Psikanalitik kurama göre, öfke aynı zamanda enerjiyi boşaltma ve rahatlama mekanizması olarak da işlev görebilir. İçeride biriken duygusal enerjiyi öfke aracılığıyla dışarıya çıkartarak kendimizi rahatlatmaya çalışırız. Freud’un öfke konusundaki diğer bir teorisi ise “mükemmeliyetçilik” kavramıyla ilişkilidir. Bireyler, içsel olarak mükemmel olmaları gerektiği inancını taşırlar. Ancak bu mükemmeliyetçilik beklentileri karşılanmadığında, öfke duygusu ortaya çıkabilir.

Çocuklar ve Ergenlerde Öfke Problemi Belirtileri Nelerdir?

  • Öfke anında kırıcı, hakaret edici ya da aşağılayıcı kelimelerin kullanılması,    
  • Öfke anında karşısındaki kişiye fiziksel şiddet uygulanması (itme,vurma vb.) ,    
  • Öfke anında kişinin kendisine zarar vermesi ( kendini yere atma, saçlarını koparma vb.),    
  • Öfke anında hissedilen duyguların paylaşılmaması,    
  • Öfke ile yapılanlar sonrasında pişmanlık, üzüntü duyulması,
  • Öfke ile yapılanlar sonrasında amaca ulaşılamaması

Öfkenin olumlu etkileri nelerdir?

  • Öfke bize bir yerde sorun olduğunu gösterir. Bize hayır deme, kendimizi koruma, uzaklaşma gibi kendi sınırları yeniden düşünmemizde olumlu etkilere sahiptir.
  • Buzdağının görünen kısmı çoğunlukla öfkedir, daha doğrusu öfkeli davranıştır. Duygular dünyasının kapısını aralamaya, hayal kırıklıklarını fark etmemize yardımcı olur.
  • Öfke içeriden mi gelir dışarıdan mı? Bu soru çocukların kafasını sıklıkla karıştırır. Duruma mı öfkeleniriz, kendimize mi öfkeleniriz? Öfke mi duyarız, öfkelendirilmiş miyizdir? Bu sorular seanslar boyunca çalışılır, ruhsallığı anlamamıza yardımcı olur. En temelde öfkenin kimseyi canavarlaştırmadığını, tamamen kötü birine dönüştürmediğini ve öfkeye karşılık misillemenin gelmediğini görmek bir iç rahatlığı sağlar.

Öfkeyi Gösterme Biçimleri

1. Açık ifade biçimleri

  • Sözel İfade: Sözlü ifade öfkenin en olgun ifade edilişi tarzıdır. İçerik kadar ses tonu da önem kazanır. Bağırma, küfretme, tehdit etme veya eleştiri gibi sözlü saldırganlık şekilleri de vardır. Niyeti saldırmak olmayan birkaç öfke ifadesi:

 “Sen çok kötü bir annesin/babasın, seni istemiyorum.”

       “Çok kakasın”

       “Her oyunda senin dediğin olsun istiyorsun, seni sevmiyorum”

       “Bu konuda ne kadar hassas olduğumu biliyorsun, yine aynı şeyi yaptın, aramadım

             açmadın. Hem kırıldım hem de kızdım”

  • Fiziksel Tepkiler: Ağlama, tepinme, yumruk sallama, eşyalara vurma, duvarlara tekme atma gibi davranışlar öfkenin fiziksel ifade ediliş şekillerine örnek olarak gösterilebilir.

2. Örtük ifade biçimleri

  • İçe Kapanma: Bazı insanlar, öfkelendiklerinde kendilerini içe kapatır ve duygularını içlerinde yaşarlar. Bu durumda, öfke daha pasif bir şekilde ifade edilir ve dışarıya pek yansımaz.
  • İçe Atma ve Öfkeyi Kendine Döndürme: Bazı kişiler, öfkeyi içlerinde biriktirirler ve bunu patlama noktasına kadar taşırlar. Bu kişiler genellikle öfke biriktirdikleri anlarda aşırı tepkiler verirler ve kontrol kaybı yaşayabilirler. İçe atmanın bir ileri aşaması öfkeyi kendine döndürmektir. Tırnak, et yeme, saç koparma, vücudu kesme/yakma, riskli davranışlarda bulunma (yüksek merdivenlerden atlamaktan kendini aç bırakmaya kadar giden genil bir yelpaze) bunun örnekleridir.
  • Pasif-agresif Davranışlar: Bazı insanlar öfkeyi dolaylı yollarla ifade ederler. Sinsi bir şekilde başkalarını eleştirme, alay etme, dedikodu yapma gibi davranışlar pasif-agresif ifade şekillerine örnek olarak verilebilir.
  • Kaçınma veya Geri Çekilme: Bazı kişiler, öfkenin olumsuz sonuçlarını önlemek için tartışmalardan, çatışmalardan veya stresli durumlardan kaçınmayı tercih ederler. Çocuklarda ve gençlerde erteleme davranışı, aşırı uyumlanma buna örnek olarak gösterilebilir.

Eleştiri ve Reddedilmeye Karşı Aşırı Tepkiler Gözlemlenebilir…

Öfke patlaması bir durum karşısında aşırı tepki gösterme davranışıdır ve ergenlik döneminin normal sayılabilecek davranışları arasında söylenebilir. Bu dönemde, öfkeyi güç gösterme, var olduğunu ispatlama çabası olarak düşünülebilir. Eleştiri ve reddedilmeye karşı aşırı tepki, kendi sorumluluğunu kabul etmeyerek başkalarını suçlama davranışları sıklıkla gözlemlenir.

İlk Olarak Öfkenin Nasıl Bir Duygu Olduğunu Anlamalıyız…

Evet, öfke de bir duygudur ama ikincil bir duygudur. Kıskançlık, değersiz hissetme, reddedilme, onaylanmama, haksızlığa uğrama gibi durumlarda bu duyguları ifade edebilmek daha zordur. Bu duygular öfkenin tetikleyicisi olduğu bilinmelidir. Amaç, öfkenin altında  yatan  bu nedenleri  bulmaktır.

Ergenlik Çağındaki Çocukların Sinirleri ile Nasıl Başa Çıkılır?

Şüphesiz ergenlik çağındaki çocukların siniri ile başa çıkma çok kolay bir durum değildir. Ancak ebeveynler yeterli ve doğru bilgi sahibi olduğu takdirde ergen çocuğun davranışlarını anlamlandırmaya daha yatkın olur ve bu sayede hem çocuk için hem ebeveynler için yaşam kolaylaşır.

Ergenlik çağının getirdiği psikolojik değişim ve zorluklara bağlı olarak sinirlilik hali sıklıkla gözlemlenmekle birlikte bununla başa çıkmanın bazı yöntemlerini saymak mümkündür. Bu yöntemler temel olarak aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

1-Sağlıklı Beslenme Düzeni

Sağlıklı beslenme düzenini ergenlik öfkesiyle başa çıkmak için konuya dahil etmek çok önemlidir. Çünkü beslenmemiz sağlığımıza, sağlığımız da davranışlarımıza doğrudan yansır. Özellikle güne başlangıçta kahvaltıyı ihmal etmemek ve vücut için gerekli vitamin, mineralleri doğru şekilde takviye etmek çocuğun daha iyi bir ergenlik süreci geçirmesi açısından elzemdir.

2- Sorunu Anlama ve Çözme Becerisi

Mevcut bir sorunu çözümleme becerisi elde etmek ergenlik döneminde kazanılmış olması ya da kazanılması gereken önemli vasıflardan birisidir. Bir sorunu çözmek için öncelikle durumu saptamak ve sorunu tanımlamak gerekir. Çocuğun sorununu anlamasının ardından yardım alabileceği kişiler olduğunu bilmesi ve çözüm yolu için güvenle başvurabileceğini hissetmesi çok önemlidir.

Gerektiği noktalarda sorun hakkında birlikte münazara ettikten sonra çocuğun kendi çözüm yollarını üretmesi için uygun koşullar altında serbest davranmak faydalı olacaktır. Yani yalnızca nasihat vermek ve doğruyu göstermek değil, bu yöntemleri çocuğunuzun öğrenmesine yardımcı olmak da oldukça değerlidir.

3- Kaliteli ve Düzenli Uyku

Ergenlikte sinir etkinliğini artıran ve öfke nöbetlerine olumsuz şekilde etki eden durumların başında verimsiz uyku düzeni gelir. Uyku kalitesi her yaşta önemli olmakla birlikte ergenlik döneminde de zihinsel ve fiziksel açıdan sağlığa olumlu etkileri olduğu bilinen önemli bir faktördür.

4- Sporla İlgilenmek

Spor ve hareketli yaşam tarzı depresyon ve anksiyete gibi rahatsızlıkların önüne geçmekle birlikte gençlerin motivasyonlarını olumluya çeviren önemli etkenler arasında yer alır. Sporla ilgilenen gençlerde hedef belirleme ve buna yönelik çalışma davranışları netlik kazanarak çocuğun kendi bakış açısını elde etmesine yardımcı olur. İster hobi olarak ister profesyonel olarak sporla ilgilenen çocuklar öfke konusunda daha sağduyulu olabilir.

5- Mevcut Hobiler

Tamamen çocuğa ait özel ilgi alanı ve hobilerin olması hem toplumsal ortamlarda kendini ifade etme ihtiyacını olumlu şekilde yansıtmasına yardımcı olur hem de kendini gerçekleştirme yolunda daha anlamlı şekilde ilerlemesini sağlar.

6- Çocuğu Dinlemek

Çocuğunuzu dinlemek ve olumsuz değerlendirme yapmadan onu anladığınızı belli etmek; bu süreçte çocuğunuz için düşündüğünüzden çok daha faydalı olacaktır. Karşılıklı sohbet edebiliyor olmak ergenlikte oldukça önemlidir.

Öfke Kontrolünü Sağlamak İçin Başka Öneriler…

  • Öfke günlüğü ve öfke barometresi tutmasını isteyin. Burada gün içinde sinirlendiği durumlar ile ilgili düşüncelerini ve davranışlarını yazması ve onu en çok kızdıran durumlar için bir değer vermesini isteyin. Durumlar için 1-10 arası bir değer vermesini isteyin.
  • Ergeni en az öfkelendiren ve en çok öfkelendiren durumları neler olduğunu tespit edin. Öfkesini tetikleyen işlevsiz düşünceleri fark etmesine yardımcı olun. Varsayım ve niyet okumaların her zaman gerçekle örtüşmeyeceğini bunun yerine karşısındaki kişilere sorular sorarak net bir bilgiye ulaşabileceğine söyleyin.
  • Zarar verici olumsuz düşüncelerinin yerine kendisine güç veren olumlu düşüncelerini sıklığını çoğaltmasını vurgulayın. Hatta kendisini güçlü hissettirecek olumlu özelliklerini listelemesini isteyin.
  • Öfkelendiğinde yapabileceği alternatif davranışlar konuşulmalıdır. Kızgınlık ve öfkesini başkasına yansıtmak ve kendine zarar vermek yerine neler yapılabilir sorulmalıdır. Ortamdan ve kişiden uzaklaşma, içinden sayma, tepkilerini geciktirme, nefes egzersizleri, başka konudan konuşma, yürüyüş yapma, müzik dinleme, başka şey ile meşgul olma gibi.
  • Kendini kontrol etme becerisini geliştirmek için dur, düşün, sonra harekete geç adımlarını anlatılmalıdır.
  • Canlandırmalar yapılarak öfke anının nasıl yönetileceğine, öfkenin kontrol edilemediğinde nasıl sonuçlar doğuracağına dair oyunlar kurgulanmalıdır.
  • Öfke ile güçlü olmak arasında ki farkı anlamasını sağlayın .”Kontrolsüz güç, güç değildir. ”Öfkenin kişiyi güçlü kılmayacağını, kontrolsüz güç gösterileri haksızlık yaratacağını vurgulayın.
  • Büyük öfke anında sakinleşmesi için kendisine okulda ve evde güvenli bir alan seçmesini ve öfke anında bu alanda sakinleşene kadar beklemesini söyleyin.

Ergenlik Döneminde Sürekli Sinirli Olmak Depresyon Belirtisi Mi?

Ergenlikte sinir hali her zaman depresyon işareti sayılmasa da süreklilik arz etmesi bir belirti olarak olasılıklar dahilindedir. Özellikle ergenlik sürecinin getirdiği zihinsel ve psikolojik zorluklara bağlı olarak depresyon gelişme ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu doğrultuda sinirlilik durumu ile ilgili doğru tanımı yapabilmek için mutlaka uzman desteğine ihtiyaç vardır. Ek olarak çocukta sosyallikten kaçınma, intihar ya da ölümle ilgili şaka ya da ciddi konuşmalar ve dengesiz seyreden davranışlar gözlemleniyorsa vakit kaybetmeden psikolog desteğine başvurmak önemlidir.

Ergenlik Çağındaki Çocukların Sinir Krizlerini Tedavi Etmek Mümkün mü?

Hayatın farklı dönemlerinde ortaya çıkabilen sinir ve öfke nöbetleri gibi sorunların ergenlikte de görülmesi olasıdır ve uygun şekilde yaklaşıldığında tedavisi mümkündür. Ancak hem çok hassas bir süreç olması hem de doğru yaklaşımın kritik öneminden ötürü psikolog desteği ile ilerlemekte fayda vardır. Bununla birlikte ebeveynler ergenlik sürecindeki çocuğun duygudurum ve davranışlarını anlamlandırma konusunda geliştikçe, karşılıklı iletişim de kuvvetlenecektir.

Çocuk ve Ergenlerde Öfke Problemi Nasıl Tedavi Edilmelidir?

Çocuk ve ergenlerde öfke problemi konusu hakkında çalışmalar yaparken oyun terapisi, bilişsel davranışçı terapi aile terapisi ve eklektik terapi teknikleri ile çalışılabilir.

Seanslar sırasında genelde;    

  • Öfkenin altında yatan duygu ve düşüncelerle,    
  • Öfkenin çocuk ya da ergeni nasıl etkilediği,  
  • Öfke noktasına nelerin getirdiği,    
  • Bedeninin öfke karşısında nasıl tepki verdiği,    
  • Nasıl sakinleşeceği ve öfkeyi nasıl etkisiz duruma getireceği,    
  • Öfke anında aile ya da okuldaki kişilerin neler yapması gerektiği,    
  • Durumlara yönelik düşünme becerisini değiştirmesini ve    
  •  Sağlıklı iletişim becerilerinin kazandırılması hakkında çalışmalar yapılmaktadır.

Aileler Çocuklarına Nasıl Davranmalıdır?

Çocuk ve ergenlerde öfke problemi sorunuyla karşılaşan aileler bu noktada davranışlarını iyi analiz etmelilerdir. Çocuk ve ergenlerde öfke problemi tedavi edilmezse ileride çözülmesi daha zor hale gelebilir.

  • Hangi durumda, nerede, ne sıklıkla öfkenin ortaya çıktığı aileler tarafından özellikle takip edilmelidir.  
  • Eğer mümkünse krizin yaşandığı ortamı değiştirmek iyi gelebilir.  
  • Çocuklar ve ergenler çoğunlukla ailelerinden öğrendiklerini kendi hayatlarında uyguladıkları için doğru ve örnek ebeveyn olunması gerekir.    
  • Öfke krizi yaşayan çocuk ya da ergene şiddet uygulanmamalıdır.    
  • Öfke krizi anında anne ya da babanın sakin kalması oldukça önemlidir.    
  • Kriz anında istenenin yapılmaması gerekir. Yapıldığı zaman bu şekilde sorun çözme öğrenildiğinden daha sonrasında da bu şekilde istenenin yapılması tekrar edecektir. Bu yüzden küçük yaşlardan itibaren her istediğinin yapılmaması oldukça önemlidir.    
  • İstediğinin kriz anında yapılmayacağı uygun bir şekilde çocuğa anlatılmalıdır. Küçük yaş grubundaki çocuklarla iletişim kurulurken özellikle göz hizasına gelerek açıklama yapılması dikkat edilmesi gereken bir noktadır.    
  • Öncelikli olarak konu hakkındaki çözüm çocuk ya da ergene bırakabilir. İdeal çözüm bulunamadığında ortak bir çözüm aranabilir.    
  • Çeşitli yöntemler denenmesine rağmen uzun zamandır devam eden öfke nöbetlerinde, kendine ya da çevresine karşı zarar veren çocuk ve ergenler bir uzman tarafından desteklenmelidir.