Beden Algısı Bozukluğu: Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tedavi Süreci Nasıl İlerler? Ve Daha Fazlası

Dismorfofobi, bireyin kendi bedenindeki gerçekte var olmayan ya da abartılı olarak algıladığı kusurlara aşırı derecede takıntılı olması durumudur. Bu durum, kişinin günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini ve özgüvenini olumsuz yönde etkileyebilir. Belirtileri arasında sürekli ayna karşısında vakit geçirme, bedenindeki küçük ya da varsayılan kusurları sürekli kontrol etme ve bu kusurları gizleme çabası yer alır. Dismorfofobi, sıklıkla depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlarla birlikte görülebilir. Tedavi süreci genellikle bilişsel davranışçı terapi ve bazen ilaç tedavisi içerir. Bu durumun farkında olmak ve profesyonel yardım almak, iyileşme sürecinde önemli bir adımdır.

Çalışmalarda hastalığın genel toplumda görülme sıklığı yüz kişide 2-3 kişi olarak kabul edilirken, genç erişkin ve/veya öğrencilerde görülme sıkılığı %12-13 değerlerine kadar yükselmektedir. Büyük utanma duyguları içinde olan bu hastaların, cesaretlenip duygularını doktorlarına açmaları oldukça zordur. Bu hastalar mevcut algıları nedeniyle aslında psikiyatri kliniklerinden önce plastik cerrahi, dermatoloji uzmanlarına, diş kliniklerine başvurmaktadırlar.

Rahatsızlığın kadınlarda görülme oranı biraz daha fazladır. Vakaların büyük bir kısmının bekar veya boşanmış olduğu epidemiyolojik olarak saptanmıştır. Aynı zamanda işsiz kesimde, çalışan insanlardan daha yüksek oranda rastlanmaktadır.

    Beden Algısı Bozukluğu, Diğer Adı İle ‘Dismorfobi’, Nedir?

    Birçok kişi için dış görünüş büyük önem taşır. Dış görünüş fazla önemsendiği durumda kişiye zarar vererek dismorfofobi yani beden algısı bozukluğu olarak bilinen rahatsızlığa neden olur. Vücut dismorfik, yaygın adıyla beden algısı bozukluğu kişilerin hayatını güçleştiren psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Bu algı bozukluğunun tespiti için uzman bir psikolog veya psikiyatr eşliğinde gerekli tetkiklerin yapılması gerekir.

    Yunanca “çirkinlik” anlamına gelen dismorfia kelimesinden türetilen dismorfofobi ilk olarak 1980 yılında tanımlanmıştır. 2014 yılından itibaren ise Obsesif Kompulsif Bozukluğu ile ilişkilendirilmiştir. Dismorfofobi rahatsızlığında kişiler vücutlarındaki en ufak pürüzü dahi bir kusur haline getirerek bunu hayati bir sorun haline getirir. Bir süre sonra bu bozukluk takıntı haline gelerek kişinin hayatını adeta zindan eder. Bazı durumlarda hayali kusur oluşturma eğilimi de görülür. Kişiler kendilerini bedensel olarak kusurlu ve eksik hisseder. Alanında uzman bir hekim kontrolünden geçilmediği müddetçe bu bozukluğun fark edilmesi mümkün olmayabilir.

    Beden dismorfik bozukluğu, insanların kendi bedenleri hakkında yanlış ve aşırı negatif düşünceleri olan bir ruh sağlığı bozukluğudur. Bu bozukluk, insanların kendi bedenleriyle ilgili anormal derecede endişe ettikleri ve bedenlerine yönelik aşırı düzenleme girişimlerine yol açar. Örneğin, Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB) olan bir kişi, kendine ait olmayan bir vücut görüntüsünün var olduğuna inanabilir ve bedenlerine karşı aşırı endişe duyabilir.

    Vücut dismorfobi bozukluğu ya da diğer ismiyle beden algısı bozukluğu, bireylerin vücutlarında bir kusur olmamasına veya çok ufak kusurlar olmasına rağmen, bu kusurları zihinlerinde büyüterek çok çirkin göründüklerini düşünmelerine ve sürekli olarak bunu düşünmelerine ve uğraşmalarına neden olan psikolojik bir rahatsızlıktır. Bireyler kusurlu olduklarını düşündükleri dış görünüşlerine o kadar takıntılıdır ki günlük hayatı, iş hayatı, ilişkileri olumsuz etkilenmektedir. Bazı uzmanlar, takıntı(obsesyon) özellikleri göstermesi dolayısıyla, vücut dismorfik bozukluğunu, obsesif kompulsif bozukluk içerisinde saymaktadır.

    Vücut dismorfik bozukluğunda kişilerin çok büyük fiziksel kusurlarının olmasına gerek yoktur. Bireyler ufacık bir fiziksel kusuru bile, çevreleri tarafından fark edilen çok büyük bir kusur veya çirkinlik olduğunu zannederek, bu kusurlarından nefret ederler. Kusurlu buldukları yanlarını sürekli olarak başka kişilerin dış görünüşüyle kıyaslarlar.

    Beden algısı bozukluğu her 100 kişiden 2 kişide görülen bir psikolojik rahatsızlıktır. Genellikle kadınlardan görülen beden algılama problemi, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde daha sık görülmekte ve görülme oranı 100 kişinde 12’ye çıkmaktadır.

    Beden Algısı Bozukluğu (Dismorfobi) Neden Ortaya Çıkar?

    Dismorfofobi yani beden algısı bozukluğu, kişilerin bedenleri ile ilgili rahatsızlık duyması sonucunda oluşur. Kişinin algıla problemindeki bozukluktan dolayı görülen dismorfofobi, genetik faktörlerden dolayı da ortaya çıkabilir. Özellikle ergenlik döneminde beden gelişimine bağlı olarak gözlemlenebilen bu rahatsızlığın sebeplerini şu şekilde sıralamak mümkün:

    1-Genetik Faktörler

    Kişinin birinci dereceden akrabalarında beden algısı bozukluğu varsa bu rahatsızlığın bireyde ve diğer aile üyelerinde görülme olasılığı artar. Yapılan araştırmalara göre bu bozukluğa sahip kişilerin birinci derece akrabalarında beden dismorfik bozukluğun görülme ihtimali %8’dir.

    2-Biyolojik Faktörler

    Bu konuda net araştırmalar yapılmamış olsa da bozukluğa sahip kişilerin serotonin geri alım inhibitörlerine cevap vermiş olması dismorfofobide serotonin hormonunun da etkili olabileceği ihtimalini doğurur.

    3-Çocukluk Travmaları

    Birey, kendisini sürekli dış görünüşüyle eleştiren ebeveynlerle büyüdüyse veya çocukluk döneminde akranları tarafından kendisiyle dalga geçildiyse ergenlik döneminde beden algısı bozulmaya başlayabilir. Küçük düşürücü sözler kullanılarak aşağılanan çocuklarda bu bozukluğun görülme ihtimali yüksektir.

    4-Psikolojik Faktörler

    Kişilerde halihazırda bir psikolojik rahatsızlık varsa bu rahatsızlıklar beden algısının çarpıklaşmasına yol açabilir. Yeme bozukluğu, anksiyete, depresyon, obezite vb. rahatsızlıklar bu bozukluğu tetikleyebilir.

    5-Ergenlik Çağı ve Düşük Özgüven

    Ergenlik çağı ile birlikte bireylerin vücutlarında değişiklikler gözlenir. Sivilce, siyah nokta, hızlı kilo alıp verme gibi durumlar bu süreçte yoğun olarak yaşanır. Bu durum ergenler üzerinde yıkıcı etkilere neden olabilmektedir. Fazla mükemmelliyetçi bireyler bu süreci sancılı geçirirken psikolojik olarak olumsuz etkilenebilir. Bu noktada akran zorbalığı ve akran iletişimi de önemlidir. Ergenlik sürecinde düşmeye başlayan özgüven ilerleyen safhalara da yansıdıkça bireyler kendilerini yetersiz ve eksik hissetmeye devam edebilmektedir.

    6-Sosyal Çevre

    Günümüzde sosyal medya her kesimi ele geçirmiş durumda. Sosyal medyanın dayattığı güzellik algısı birçok genci, özellikle ergenleri olumsuz etkilemektedir. Güzellik endüstrisinin dayattığı popüler beden ve yüz algısına kapılan kişiler bu uğurda zaman harcamakta, kendilerini dayatılan forma sokamayan kişilerde ise beden algısı bozukluğu görülebilir.

    Beden Algısı Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

    Bu hastalığa sahip kişilerin sürekli olarak kusurlu buldukları yerler ile ilgilenmelerine, gün içerisinde ayna karşısında 8-10 saate kadar çıkabilecek vakit geçirmelerine neden olmaktadır. Beden algısı sorunu yaşan kişiler, sürekli olarak makyaj, kıyafet, saç şekli ile kusurlarını kapatmanın bir yolunu ararlar. Sık sık kusurlarını kapatmak için değişmeye çalışmakta bu rahatsızlığın belirtilerindendir.

    Bozukluğu olan kişilerin gösterdiği belirtilerden bir tanesi de çevrelerine sürekli olarak nasıl göründüklerini, kusurlu bölgelerinin kötü görünüp görünmediğini sorarlar.

    Beden algısında sorun yaşayan kişiler, dış görünüşlerinden takıntı derecesinde rahatsız oldukları için kendilerini yalnızlaştırmayı tercih ederler. Dışarı çıkmak, arkadaşlarıyla görüşmek istemeyen kişiler, genellikle eve kapanırlar.

    Beden algısı ya da dismorfofobi bozukluğu belirtileri şu şekilde açıklanabilir: 

    • Ayna karşısında çok fazla zaman geçirme.
    • Hafif kusurları daha büyük algılayarak hayali kusurlar görme.
    • Bu kusurları gizlemek için aşırı makyaj yapma.
    • Var olmayan veya hafif kusurları için sürekli değişim ihtiyacı hissetme.
    • Kendilerini, özellikle dış görünümlerini başka insanlarla sürekli kıyaslama.
    • Sık sık çevrelerindeki insanlara nasıl göründüğünü soran bireyler yoğun bir onay alma ihtiyacı hissetme.

    Dismorfobinin (Beden Algısı Bozukluğunun) Tedavi Süreci Nasıl İlerler?

    Öncelikle, Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB) tedavisinin başarılı olabilmesi için, etkili bir şekilde destekleyici bir aile, arkadaşlar veya çevre gereklidir. Bu kişiler, kişinin Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’den kurtulmasını sağlamak için önemli bir rol oynayabilir. Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’nin günümüzde çok yaygın olmasının nedeni, kişilerin bu bozukluğu fark etmemesi ve bu duruma karşı tedavi seçeneklerini araştırmamalarıdır. Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’nin bu kadar yaygın olmasının önüne geçebilmek için, bireylerin bu bozukluğu tanımlaması ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’nin tedavisi, kişilerin yaşamlarının her alanını olumlu yönde etkileyebilir. Tedavinin başarılı olabilmesi için, kişinin etkili bir şekilde desteklenmesi ve yaşamına sağlıklı bir şekilde devam etmesi gerekmektedir.

    Beden algısı bozukluğu tedavisi için bireylerin belirli bir psikolojik tedavi süreci geçirmeleri gerekir. Bazı durumlarda kişiler fiziksel operasyonlara başvurur. Doğrudan dış görünüşünü değiştirmek isteyen kişiler dermatologlara, estetik cerrahiye başvurur. Fakat psikolojik açıdan tedavi olmak isteyenler psikiyatr ya da klinik psikolog eşliğinde süreci yönetebilir.

    Beden algısı bozukluğu için bilişsel davranışçı terapi sıklıkla uygulanan yöntemlerden biridir. Hastaya öncelikle yaşadığı bozukluk ile ilgili eğitim verildikten sonra psikoterapi seansları aracılığıyla bedensel kaygılara ve bu kaygıların neden olduğu düşüncelere yönelim sağlanır. Terapistin yönlendirmeleriyle ilerleyen tedavi süreci kişinin gerekli farkındalık düzeyine ulaşmasına ve iyileşmenin sağlanmasına kadar devam eder. Tedavi sürecinin uzunluğu tamamen terapistin görüşlerine ve danışanın isteğine bağlıdır. Terapist gerekli gördüğü durumlarda ilaç tedavisine de başlanabilir.

    Beden Dismorfik Bozukluğu tedavi seçenekleri arasında şunlar yer alabilir:

    1-Terapi:

    Bu, kişinin ruh sağlığı profesyonelliğiyle birlikte konuşarak, düşüncelerini ve duygularını ifade etme fırsatı veren bir yöntemdir. Örneğin, terapiste bir kişinin Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’si nedenleri hakkında konuşulabilir ve bu düşüncelerin nasıl değiştirilebileceği konusunda çalışılabilir.

    2-Farmakolojik tedavi:

    Bu tedavi yöntemi, ruh sağlığı profesyonelliği tarafından reçete edilen ilaçları içerir. Bu ilaçlar, anksiyete ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarının tedavisinde kullanılabilir ve Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’da etkili olabilir.

    3-Bilişsel davranışçı terapi (BDT):

    BDT, kişinin düşüncelerini ve davranışlarını değiştirmeyi amaçlayan bir terapidir. Bu terapi, kişinin Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’sine neden olan yanlış inançlarını değiştirmeyi ve daha sağlıklı düşünceler geliştirmeyi hedefler.

    4-Grup terapisi:

    Bu terapi, Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB) olan diğer insanlarla birlikte çalışmayı amaçlar. Grup terapisi, kişinin deneyimlerini paylaşmasına ve yalnız olmadığını hissetmesinde yardımcı olur.

    Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’nin tedavisi, genellikle psikoterapi ve ilaçların birlikte kullanımıyla gerçekleştirilir. İlaçlar, genellikle anksiyete ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarının tedavisinde kullanılır ve Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’nin semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Psikoterapi, insanların kendi bedenleriyle ilgili düşüncelerini değiştirmeyi ve daha sağlıklı bir ilişki kurmayı hedefler. Özel terapiler, Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’nin tedavisinde etkili olabilir ve bunlar arasında kognitif davranışçı terapi (KDT),duyuşsal bilişsel terapi (DBT) ve eğitimli dikkat dağıtma terapisi (EDT) gibi terapiler sayılabilir.

    Ancak, Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB) tedavisinde başarı oranı, kişiden kişiye değişebilir ve bazı insanlar için tedavi süreci uzun ve zor olabilir. Bu nedenle, önemli olan Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’yi önceden fark edip erken müdahale etmektir. Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB)’nin daha ağır seyredebilir ve daha uzun süre tedavi gerektirebilir.

    Eğer Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB) ya da benzer bir ruh sağlığı sorunu yaşıyorsanız, lütfen bir psikiyatrist veya ruh sağlığı profesyoneline danışın. Bu profesyoneller, size yardımcı olmak için eğitilmişlerdir ve sizin için en uygun tedavi seçeneklerini belirleyebileceklerdir.