Bulimia: Nedir? Ne Sıklıkta Görülür? Nasıl Tedavi Edilir? Risk Gurubuna Kimler Dahildir?
Bulimia Nedir?
Uzman dilinde ‘Bulimia Nervoza’ veya ‘Bulimia’ olarak bilinen yeme-çıkarma bağımlılığının tipik özelliği, sık sık gelen yeme krizleridir. Bulimia ile yaşayan insanlar, kısa bir zamanda aşırı miktarda kalori alımında bulunurlar. Bu şiddetli açlık krizlerini kontrol edecek ve hangi gıdadan ne kadar yiyeceklerini tayin edecek durumda değildirler. Utanç hissi oldukça yoğun olduğundan bulimikler çoğunlukla yeme krizlerini saklamaya çalışırlar.
Bu hastalıkla yaşayan kişiler, şişmanlamamak için yeme krizlerinden sonra kilo almaya karşı çareler üretirler. Yediklerini kusarak çıkarabilir, müshil (laksatif), idrar arttırıcı madde (diuretika) veya başka ilaçlara başvurabilirler. Kilolarını korumak için spor ve hareket, lavman veya sıkı perhiz seçeneklerini de değerlendirebilirler. Bulimik insanlar çoğunlukla normal kiloda olsalar bile şişmanlamaktan korkarlar.

Bulimia Hastalığı Nasıl Oluşur?
Bulimia hastalığının ortaya çıkışını çeşitli faktör ve şartlar tetkleyebilir ve etkileyebilir. Bu çeşitli faktörlerden en yaygınlarından biri toplumsal faktörlerdir. Örneğin, çok ince olmaktan geçen ideal güzellik anlayışı ve çok kalorili gıdalara sürekli erişimin olması bulimia hastalığının ortaya çıkmasına sebep olabilecek toplumsal faktörlerdendir. Toplumsal faktörler, bireyin biyolojik (örneğin; irsiyet), kişisel (örneğin; düşük özdeğer) ve geçmişiyle alakalı (örneğin; yakın birinin ölümü) özellikleriyle birlikte etki ederler. Bu da bulimianın oluşumunu ve devam etmesini kolaylaştırabilir.
Bulimia Ne Sıklıkta Görülür?
Her 100 kişiden 1 ila 2’si bulimia hastalığına yakalanır. Ancak bulimianın bazı belirtileri daha sık görülür ve her 100 kişiden yaklaşık 5’inde bulunur.
Bu hastalık özellikle kadınlarda ve genç kızlarda görülür. Her 100 bulimikten 90’ı genç kız ve kadınlardan oluşur. Ancak son zamanlarda giderek daha çok genç erkek şişmanlamaktan korktuğunu, yeme davranışını kontrol ettiğini, aşırı açlık krizlerine girdiğini, yediklerini çıkardığını, giderek daha çok spor yaptığını veya kilolarını korumak için müshil ilaçlarına yöneldiğini bildirmektedir.
Bulimia Hastalığının Farklı Seyir Türleri Nelerdir?
Bulimia hastalığı çoğunlukla yetişkinlik döneminin ilk zamanlarında görülür. Bu hastalıkla yaşayan kişiler, bedenlerini beğenmek adına çok perhiz yaparlar, fakat aynı zamanda giderek şiddetlenen açlık hisleriyle ve yeme krizleriyle savaşmak zorundadılar. Bulimia hastalığının aşırı zayıflığın devamında oluşması da seyrek rastlanan bir durum değildir. Bu durumlarda aşırı zayıflıktan kaynaklanan semptomlar azalır ve vücut ağırlığı normale dönebilir. Ancak sonrasında, hastanın yine kusma, müshil ilacı gibi yöntemlerle karşı koyduğu yeme krizleri başgösterir. Yeme davranışında normal ve bulimik dönemler sık sık yer değiştirir.

Kimler Risk Altında?
18-24 yaş arası genç kadınlarda bulimia hastalığı riski yüksektir. Özgüveni ve öz sevgisi az olan, kendilerini çoğunlukla vücut ve kiloları üzerinden tanımlayan, sık sık perhiz yapan ve sosyal çevrelerinden az destek gören kişiler de aynı şekilde yüksek risk altındadır. Kilo ve vücutla ilgili özel şartlar koşan mesleklerde de (örneğin mankenlik, dans, profesyonel spor) giderek daha çok insan bulimia hastası oluyor.
Bir diğer etken unsur ailevi durumdur. Ebeveyn ve kardeşlerin hastanın kilosu ve vücuduyla ilgili eleştirileri, az destek olunan bir aile ortamı ile belirgin bir beklenti ve talep ortamı, bulimia hastalığının oluşumuna katkıda bulunur. Aynı şekilde genetik faktörlerin de bir rol oynadığı görülüyor; bulimik hastaların kız kardeşleri, anneleri veya kızlarında hastalanma riski üç ila dört kat daha yüksektir.
Bulimia Hastalığının Bazı Belirtileri
Bulimia hastalığı hemen bir günde oluşmaz. Mağdurların erkenden yardım almaları, ve durumlarının erkenden saptanması çok önemlidir. Bunun nedeni ise hastalığın sonlandırılmasının tedaviye çabuk ve erken başlanmasına bağlı olmasıdır.
Bir yeme bozukluğu başlangıcının belirtileri şunlar olabilir:
- Kendi yeme davranışından memnun olmama.
- Kişinin kilosu ve beslenmesiyle ilgili endişelenmesi.
- Kişinin vücuduyla ilgili endişelenmesi.
- Gizli yemek yemek.
- Kusma veya yeme krizleri.

Bulimia Nasıl Tedavi Edilir?
Bulimia, kolay tedavi edilebilen bir ruhsal hastalıktır. Mağdurların yaklaşık üçte biri psikoterapi ile tekrar tamamen normal bir yeme davranışına kavuşuyor. Mağdurların diğer bir kısmında ise en azından semptomlarda bir iyileşme elde edilebiliyor. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Bulimia ne kadar erken teşhis edilirse, başarılı bir tedavi şansı da o kadar yüksek olacaktır.
Çoğunlukla ilk olarak aile hekimiyle görüşülür. Mağdurun bir bulimia hastası olup olmadığı ise, ancak bir uzman hekim veya psikoterapistin kapsamlı teşhisiyle ortaya çıkar. Bunun için detaylı bir bedensel muayenenin yanısıra, hastanın yeme davranışı ve buna karşı önlemler hakkında ayrıntılı bir görüşme de yapılır. Muayene sonucuna göre hangi tedavi şeklinin tavsiye edileceğine karar verilir.
Bilişsel davranış terapisi prensipleri ile yapılan bir psikoterapinin Bulimia üzerinde özellikle etkili olduğu gözlemlenmiştir. Eğer bir davranış terapisi mümkün değilse, psikodinamik yaklaşıma göre bir tedavi de izlenebilir. Yaklaşık her 3 bulimik hastadan 1’i, psikoterapi ile kalıcı olarak iyileştirilebiliyor. Önemli olan, tedaviyi yapan terapistlerin yeme bozuklukları alanında tecrübeli olmalarıdır. Yaşı küçük hastalarda çoğunlukla, hastaların da görüşü alınarak hasta yakınları zaman zaman terapiye dahil edilmelidir.
Bulimik olan danışanlar, genelde psikoterapistle haftalık görüşmeler yaparlar. Tedaviyi yapan psikolog ya da psikiyatr ile iletişime geçerek ve iletişimde kalarak, tedaviyi tamamlaması açısından gerekli durumlarda ilaç alınması da gerekebilir. Psikoterapi tek başına yeterli olmazsa, bir hastanenin bu konuda uzmanlaşmış bölümünde yataklı tedavi tavsiye edilir.

Bulimia ile Yaşayan Kişinin Yakınları Neler Yapabilir?
Bulimia hastalığı belirtileri görüldüğünde, bu konu hakkında açıkça ama ihtiyatlı konuşmak faydalı olabilir. Bunu yaparken mağdur kişinin herşeyi inkar etme ve bu konuda bir konuşmaya hazır olmama ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır, bu nedenle konuşma üslubu oldukça önemlidir. Buna rağmen konuyu açmaya devam edilmesi tavsiye edilir. Burada önemli olan daha çok, sabırsızlık ve fazla duygu göstermekten kaçınmak, bunun yerine bulimia hastası insanların karşısına onları destekleyecek şekilde çıkmaktır.
Hastanın partneri, anne-babası veya arkadaşı olarak size ihtiyaç vardır. Buna rağmen kendinizi yormamak önemlidir. Mağdur yakınları da yeme bozukluklarına yönelik danışma merkezlerine, aile hekimlerine, uzman hekimlere ve psikoterapistlere başvurabilirler.
YORUM YAPIN